Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11270
Karar No: 2020/532
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/11270 Esas 2020/532 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/11270 E.  ,  2020/532 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece, 1991/11-1998/57 Esas, Karar sayılı Asliye Hukuk Mahkemesi kararının eki olan kroki ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip çakıştırma yapılmak suretiyle dava konusu taşınmazların Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya konu olan parseller ile aynı parseller olup olmadığının belirlenmediği ve Asliye Hukuk Mahkemesi ilamının ... mirasçılarının tümü için kesin hüküm oluşturup oluşturmayacağı hususu tartışılmadan karar verildiği belirtilerek, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, davaya konu taşınmaz üzerinde keşif yapılması, Asliye Hukuk Mahkemesinde davaya konu olan yer ile Kadastro Mahkemesi’nde davaya konu taşınmazların aynı olup olmadığının belirlenmesi, üç kişiden oluşan uzman fen bilirkişi kurulundan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/11-1998/57 Esas, Karar sayılı dava dosyasındaki fen bilirkişileri ...,... "e ait 25.09.1997 tarihli rapor ve eki olan kroki ile kadastro paftası haritası ölçekleri eşitlenip çakıştırılmak suretiyle uygulama yapılmasının istenilmesi, bilirkişi kurulundan denetime elverişli rapor alınması, taşınmazların "... "den mi, ...’dan mı ya da ...’den mi geldiği hususlarının araştırılıp incelenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 115 ada 17 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit ve komisyon tutanağının malik hanesinin iptal edilerek, davacı ...; 115 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit ve komisyon tutanağının malik hanesinin iptal edilerek, davacı ...; 115 ada 18 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit ve komisyon tutanaklarının iptaline, fen bilirkişilerinin 11.06.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde 115/18 (C) harfi ile gösterilen 2.516,713 metrekare yüzölçümlü fındık bahçesi niteliğindeki bu yerin 115 ada 18 parselden ifraz edilerek aynı adanın takip eden son parsel numarası altında fındık bahçesi niteliği ile davacı ... adına tapuya tesciline, bu parsel üzerinde bulunan ve 02.02.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunun krokisinde (A) harfi ile gösterilen betonarme 2 katlı evin ... oğlu ..., (B) harfi ile gösterilen betonarme 2 katlı evin ..., (C) harfi ile gösterilen kargir 2 katlı ev ve (D) harfi ile gösterilen ahşap samanlığın ..."a ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, ifrazdan sonra kalan ve fen bilirkişilerinin 11.06.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde 115/18 (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 542,637 metrekare yüzölçümlü fındık bahçesi vasıflı taşınmazın ... adına tapuya tesciline; 115 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit ve komisyon tutanaklarının iptaline, fen bilirkişilerinin 11.06.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde 115/19 (C) harfi ile gösterilen 669,036 metrekare yüzölçümlü fındık bahçesi niteliğindeki bu yerin 115 ada 19 parselden ifraz edilerek aynı adanın takip eden son parsel numarası altında fındık bahçesi niteliği ile davacı ... adına tapuya tesciline, ifrazdan sonra geriye kalan ve karara ekli fen bilirkişilerinin 11.06.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde 115/19 (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 670,162 metrekare yüzölçümlü fındık bahçesi vasıflı taşınmazın ... adına tesciline, 115 ada 5, 16, 23, 25 parsel ve 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve arkadaşları, davacılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı ve bu hakkın garantileri olan "aleni yargılama ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı"nın amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. Anılan prensipler, mahkemelerce duruşmada tefhim edilen hüküm sonucu ile gerekçeli kararın uyumlu olmasını zorunlu kılmaktadır. Ayrıca, 10.04.1992 tarih 1991/7-1992/4 Esas, Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile 6100 sayılı HMK’nın 298. maddesi hükümleri de gerekçeli kararın, tefhim edilen kısa karara uygun bulunmasını gerektirmektedir. Diğer taraftan hükmün tefhiminden maksat, davanın esası hakkında taraflara yüklenen hak ve borçların açıkça ifade edilmesidir. Taraflara yüklenen temel hak ve borçların neler olduğunu açıklamayan hükmün tefhimi, yukarıda açıklanan güvenceleri sağlamaktan uzaktır. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 294 ve 297. maddeleri uyarınca hükmün tefhimi sırasında, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde duruşma tutanağına yazılması ve okunması gerekli bulunmaktadır.
    Somut olayda mahkemece, tefhim olunan kısa kararda çekişmeli taşınmazların kim ya da kimler adına tesciline karar verildiği açıklanmaksızın sadece "davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine" karar verilmekle yetinilmiş; gerekçeli kararın gerekçe bölümünde hükmün açıklanması yoluna gidilmiştir. Mahkemece, tefhim olunan kısa kararda çekişmeli taşınmazların açıkça kimler adına tescil edileceği belirtilmediğinden, kısa karar ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. O halde, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi