Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16049
Karar No: 2017/16890
Karar Tarihi: 30.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16049 Esas 2017/16890 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16049 E.  ,  2017/16890 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, tahliye isteminin reddine, alacak isteminin ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, davalılar vekili ve reddedilen tahliye davasına ilişkin duruşma talebiyle davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Davanın niteliği gereği davacı vekilinin duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar, davalılar ile aralarında 01.06.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme uyarınca davalılardan şirketin kiracı, diğer davalı ..."un ise müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu , kira sözleşmesinin 4.maddesine göre kira bedellerinin ait olduğu ayın 5. günü akşamına kadar ödenmesi gerektiğini ancak kiracının en geç 05.06.2015 günü akşamına kadar peşin olarak ödenmesi gereken 2015 yılı Haziran ayına ilişkin kira bedelini süresinde ödemeyerek aynı maddenin son cümlesi gereğince ileriye doğru 8 aylık kira bedelinin de muaccel hale geldiğini, sözleşmede yer alan muacceliyet hükmünün geçerli olup, davalı kiracıya 17.06.2015 tarihinde ... .... Noterliği"nin 14072 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve ödenmemiş Haziran 2015 ayı kirası ile sözleşme gereğince muaccel hale gelen 8 aylık kira bedeli olan 152.697,60 TL "nın 31 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, iş bu ihtarnamenin 19/06/2015 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen kiracının belirtilen süre içerisinde muaccel olan kira bedellerini ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, 22/06/2015 tarihinde 2015 yılı Haziran ayı , 15/07/2015 tarihinde ise Temmuz 2015 ayı kira bedelinin yatırıldığını ancak dava tarihi itibariyle 133.610,00 TL kira bedelinin muaccel olduğunu, davalının bu miktarda borcu bulunduğunu ayrıca davalı kiracının sözleşme gereği muaccel olan ve ihtar tarihinden itibaren yasal sürede ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğinden temerrüde düştüğünü belirterek vaki temerrüt nedeniyle kiracının tahliyesine , halen ödenmemiş olan 133.610,00 TL kira borcunun da davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, temerrüt oluşmadığını , muaccel olan kira bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile şartlar oluşmadığından tahliye talebinin reddine, 133.610,00 TL alacağın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Davalılar vekilinin davalı kiracı ... ... Ürün. İth. İhr. San. Tic. Ltd.Şti"ne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, adı geçen davalı şirketin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalılar vekilinin kefil ..."a ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Davacı vekili 01.06.2013 Başlangıç tarihli, iki yıl süreli işyeri kira sözleşmesine istinaden kiracı şirket ile garantör ve müşterek müteselsil kefil ... hakkında açtığı işbu dava ile tahliye ile beraber ödenmeyen toplam 133.610 TL kira bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalı kefilin kira sözleşmesini garantör ve müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığına ilişkin uyuşmazlık yoktur. Ne var ki, sözleşmenin kefil sıfatıyla imzalanmış olması, doğrudan davalının kefil olarak sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Kefaletin, yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olması da zorunludur. 6098 sayılı TBK ise 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. TBK"nun 583. Maddesinin birinci fıkrasına göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmesi şarttır." düzenlemesi yer almaktadır. Yasada tarif edilen şekle aykırı düzenlenen kefalet sözleşmesine istinaden kefalet sorumluluğu doğmaz.
    Somut olayda, davalı kefilin, kefilliğine ilişkin kira sözleşmesi, 6098 Sayılı TBK"nun yürürlüğe girmesinden sonra imzalanmış olduğundan, kefaletin şekil şartları 6098 Sayılı TBK hükümlerine tabidir. Kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefillik söz konusu olmadığından, adı geçen davalının borçtan sorumlu tutulması mümkün değildir. Bu nedenle, kefil olan davalı ... hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    3-Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince ;Davaya dayanak 01.06.2013 başlangıç tarihli ve bir yıl müddetli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kira parasının her ayın 5 "i akşamına kadar peşin olarak ödeneceği, sözleşmenin 4. maddesinde ""...Kira bedellerinden herhangi birisi , belirtilen süre içinde ödenmediği taktirde muaccel olmuş ay/aylar hariç , ileriki 8 aylık kira bedeli muaccel hale gelir. "" düzenlemesi bulunmaktadır.Davalı kiracı şirket tacir olduğundan TBK"nun 346. maddesi 8 yıl süreyle uygulanmayacağından muacceliyete ilişkin sözleşme hükmü geçerli olup tarafları bağlar.Davacı kiraya veren bu düzenlemeye dayanarak 17.06.2015 tarihinde gönderdiği ihtarname ile 2015 yılı Haziran ayı kira bedelinin süresinde yatırılmadığını, bu nedenle ileriye doğru 2015 yılı Temmuz ila 2016 yılı Şubat aylarına ilişkin 8 aylık kira bedelinin de muacceliyet kesp ettiğini, 2015 yılı Haziran ile 2016 yılı Şubat ayları kira bedellerinin otuzbir gün içinde ödenmesini aksi halde tahliye davası açacağını ihtar etmiş, ihtarname davalı kiracıya 19.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kiracı 2015 yılı Haziran ayı kira bedelini 22.06.2015 tarihinde, Temmuz ayı kira bedelini ise 15.07.2015 tarihinde ödemiştir.
    Bu durumda 2015 yılı Haziran ayı kira bedeli süresinde ödenmediğinden 2015 yılı Temmuz ila 2016 yılı Şubat aylarına ilişkin 8 aylık kira bedelinin de muacceliyet kesp ettiği ve davalı kiracının muacceliyet kesbeden 2015 yılı Ağustos ila 2016 yılı Şubat aylarına ilişkin kira bedelini verilen otuz bir günlük süre içerisinde ödemediğinden, davalının temerrüte düştüğü sabit olup kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçeyle tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ... Ürün. İth. İhr. San. Tic. Ltd.Şti"nin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..."un temyiz itirazlarının kabulü ile alacağa ilişkin hükmün davalı ... lehine BOZULMASINA , (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile tahliyeye ilişkin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi