16. Hukuk Dairesi 2016/17876 E. , 2020/545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı ... Köyünün tüzel kişiliğinin kaldırılıp Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine bağlanmış olması nedeniyle ... İlçe Belediye Başkanlığı ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmiş ve davalı Hazine dava konusu taşınmaz bölümünün TMK"nın 713/6. maddesi gereğince adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişileri ...,... 23.06.2015 tarihli raporunda ve ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1.867,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın bahçe vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 1.386,61 metrekare yüzölçümündeki bölüme ilişkin talebin reddine, bu bölümün TMK"nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14, 17. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, fen bilirkişilerinin 23.06.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılma sebebi araştırılmamış, bir arazinin niteliğinin, kullanım süresinin ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin belirlenmesinde en etkili yöntem hava fotoğraflarının incelenmesi olduğundan, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimine ait farklı evrelerde çekilmiş en az 3 adet hava fotoğrafının dosyaya getirtilip üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yaptırılması gerekirken, bu konuda uzmanlığı bulunmayan orman mühendisi bilirkişisi tarafından ve uyuşmazlığın çözümüne etkili olmayan 1952 ve 1985 tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılması ile yetinilmiş olması nedeniyle hava fotoğraflarından yöntemine uygun şekilde yararlanılmamış ve ayrıca çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi yönünden hükme esas alınan ve tek ziraat mühendisi tarafından hazırlanan raporda, taşınmazın yer yer % 7 ila 9 ve % 9 ila 15 eğimli olup, zemininde yer yer irili ufaklı taşların bulunduğu ve üzerinde meyve ağaçları ile bağ omcalarına rastlandığı belirtildiği halde, çekişmeli taşınmazın imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ve üzerindeki tarımsal faaliyetin ne şekilde sürdürüldüğü kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç adedi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli ve bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle söz konusu çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümünde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ve sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.