3. Hukuk Dairesi 2016/9777 E. , 2017/16934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ... vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, davacı ..."in eşi,diğer davacıların ise babası olan ..."in, davalıya ait damızlık boğanın 12.07.2010 tarihinde kendisine saldırması sonucu öldüğünü; bu boğayı davacıların murisi ...’ın hatır için otlattığını; meydana gelen olay nedeniyle davacıların derin elem ve ızdırap duyduklarını ileri sürerek; davacılardan ... için 80.000,00 TL, diğer davacıların her biri için 50.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ; ayrıca, her bir davacı için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00’er TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; ölen kişinin kardeşi olduğunu, hayvanın saldırgan değil uysal olduğunu, ölenin çalışanı olmadığını, hatır otlatması da yapmadığını, ölen kardeşinin torununun hayvan otlatması sırasında hayvanların karışması neticesi orada bulunduğunu, hayvanın kardeşine saldırdığını komşulardan öğrendiğini, ölenin yeşil kartı olması sebebiyle sağlık giderlerinin bir kısmının sigortaca karşılandığını, ancak kalan giderlerin kendisi tarafından karşılandığını,savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine yönelik olarak verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde; Dairemizin, 09.12.2013 tarih ve 2013/18411 E. 2013/17440 K. sayılı ilamı ile ‘’...somut olayda,davacıların yakını olan ...’in davalıya ait olan boğanın saldırması sonucu öldüğünün sabit olduğu,davalının belirtilen yasal düzenleme gereğince kusursuz sorumlu olduğu,mahkeme gerekçesinde dayanak yapılan rapor ve tanık beyanlarının davalının sorumluluğunun niteliği itibariyle illiyet bağını kesecek boyutta kabul edilemeyeceği,açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden davanın tümden reddinin hatalı olduğu...’’ gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamı sonrasında yapılan yargılama sürecinde, davacılar vekili 08.10.2014 tarihli celsede maddi tazminat taleplerini müracaata bırakacaklarını,manevi tazminat davası yönünden ise dosyanın tamamlandığını belirtmiş; davalı vekili de aynı celse tespit edilen beyanında, maddi tazminata ilişkin davayı takip etmeyeceklerini belirtmiştir.Bu beyanlar üzerine,mahkemece; davacıların maddi tazminata ilişkin taleplerinin ayrı bir esasa kaydı yapılarak HMK’nun 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.Ancak,dosyanın ayrı esas olan eldeki esasa kaydedilmesi sonrasında davacılar vekili tarafından yenilendiğinden, davacıların maddi tazminat talepleri yönünden yargılamaya devam edilerek, mahkemece; davacılar ... ve ..."in açtıkları davanın reddine;davacı ..."in açtığı davanın kısmen kabulü ile ,51.394,68 TL maddi tazminatın 19/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine;davacı ... ... davasının kabulü ile, 243.02 TL maddi tazminatın 19/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı ... vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm,davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava;hayvan bulunduranın sorumluluğundan kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
BK’nın 43. vd. (TBK 51. vd.) maddelerinde; zararın ve tazminat miktarının tayini ile belirlenecek tazminatın tenkisi halleri de hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, fiilin ve kusurun ağırlığını, tarafların sıfatını, konumunu, sosyal ve ekonomik durumlarını göz önüne alarak belirler. (BK m.43/1; TBK"nın 51/1)
TBK’nun 55/1 maddesinde;’’Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar,bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifda amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez;zarar veya tazminattan indirilemez.Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.’’denilmektedir.
Somut olayda;davalıya ait damızlık boğanın davacıların murisine saldırması neticesinde davacıların murislerinin vefat ettiği sabittir.Davacılar tarafından eldeki dava maddi ve manevi tazminat istemli olarak açılmış,ancak Dairemizin bozma ilamı sonrasında davacılar vekilince maddi tazminat talebinin müracaata bırakılması nedeniyle maddi tazminat talebi manevi tazminat talebinden tefrik edilerek eldeki esasa kaydedilmiş,kayıt sonrasında davacılar vekilince maddi tazminata ilişkin yenileme talebinde bulunulduğundan yargılamaya devam edilerek alınan 12.05.2015 tarihli aktüerya raporu doğrultusunda hüküm tesis edilmiştir.Ne var ki,mahkemece hüküm tesis edilirken davacılardan ... için belirlenen
77.092,02 TL destekten yoksun kalma tazminatından,’’davalı ...’in ölen ...’ın kardeşi olması,bu ölüm nedeniyle davalının da aynı acı ve elemi duyduğu ,kusurlu sorumluluk ile kusursuz sorumluluk arasında hakkaniyet farkı bulunması gerektiği ‘’ gerekçesiyle 1/3 oranında hakkaniyet indirim yapılması doğru görülmemiştir.Nitekim,söz konusu hakkaniyet indiriminin ancak davacıların manevi tazminat talebinde değerlendirilebileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar gereğince,hakkaniyet indiriminin davacılardan Reyhan için belirlenen destekten yoksun kalma tazminatında uygulanamayacağı,söz konusu indirimin ancak davacıların manevi tazminat taleplerinde değerlendirilebileceği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı ... vekili yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere , 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.