MAHKEMESİ :....Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -
Davacı vekili, 21/07/2009 tarihinde davalı ... şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan 31 B 1676 plakalı otomobil sürücüsünün tam kusurlu olarak müvekilinin kullanmakta olduğu 31 L 2713 plakalı motosiklete çarpması neticesinde müvekilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekilinin dava konusu trafik kazası neticesinde %11 oranında sürekli malül kaldığını, davalı ... şirketine yaptıkları müracaat nedeniyle aktüerya hesabı yapıldığı ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.583,00 TL tutarında iş göremezlik tazminatı ödendiğini, müvekilinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle taraflarına yapılan 14.583,00 TL ödemenin müvekkilinin maruz kaldığı gerçek zararı tazmin etmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının, davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket tarafından sürekli sakatlık tazminatı olarak 27/07/2010 tarihinde tazminat makbuzu ve ibraname karşılığında 14.583,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin 2918 sayılı kanuna göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitleri dahilinde teminle mükellef olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulüne 32.011,66 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının 27.07.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan daimi iş göremezlik tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde müvekkilinin olay tarihinde “sıvacı ustası” olduğu iddia edilmiş, davacının yapmış olduğu iş için dosyaya sunulan tutanaklar ile davacının kendi beyanları çelişmektedir. Mahkemece, davacının ne iş yaptığı, aylık net gelirine ilişkin deliler toplanmadan ve ekonomik sosyal durum araştırılması yapılmadan aktüer raporunda davacının sıvacı ustası olması durumunda asgari ücreti aşan gelir üzerinden yapılan hesaplamaya itibar edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli değildir. Mahkemece yapılacak iş; davacının gelirine ilişkin deliller usulen toplandıktan sonra davacının sunacağı tüm deliller değerlendirilerek davacının hangi işi yaptığı saptanarak, herhangi bir yerde çalıştığının davacı tarafından ispat edilmemesi halinde ise davacının aylık gelirinin yasal asgari ücret olduğu kabul edilerek aktüerya bilirkişisinden rapor alınarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.