Esas No: 2021/12610
Karar No: 2022/4967
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12610 Esas 2022/4967 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12610 E. , 2022/4967 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 23/12/2019 tarih 2019/İHK-20040 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusunda; 21/11/2011 tarihinde davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak malul kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, maluliyete itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kısmen kabulü ile 138.143,55 TL sürekli işgöremezlik ve bakıcı gideri tazminatının 16/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, geçici işgöremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Balıkesir Üniversitesi adli bilirkişi uzmanlar kurulu tarafından düzenlenen 19/02/2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %5,1; İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen
25/06/2019 tarihli raporda %10,3 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporlar kaza tarihinde yürürlülükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olup birbirleriyle çelişkilidir. Raporlar arasındaki açık çelişki giderilmeden karar verilmesi, eksik inceleme niteliği taşımaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin olup da dosya kapsamında yer almayan tüm tedavi belgelerinin getirtilmesi; daha sonra, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından, olay tarihinde yürürlülükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile ekindeki cetvellere göre davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda belirleyen, dosyadaki raporlar arası çelişkiyi gideren, denetime elverişli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre (usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.