Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16041
Karar No: 2017/16957
Karar Tarihi: 04.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/16041 Esas 2017/16957 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/16041 E.  ,  2017/16957 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I...

    Davacı, davalı ile yapmış olduğu harici satış sözleşmesi ile, ... ili, ... ilçesi ... Köyü 115 ada 677 parselde kayıtlı bulunan 2. Etap 14. Blok 106 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, satış bedeli olarak davalı tarafa toplam 65.422,00 Euro karşılığı 193.577,53 TL (... 12/01/2014 tarihli Euro kuru 2,9586 TL olarak alınmak üzere) ödeme yaptığını ancak davalının bu taşınmazı dava dışı üçüncü kişiye satarak tapuda devrettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, harici taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle ödenen 193.557,53 TL"nin denkleştirici adalet ilkesi gereği dava tarihinde ulaştığı alım gücünün faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı ile aralarında yapılan harici satış sözleşmesi gereği dava konusu taşımazın davacıya teslim edildiğini ve halen kullanımında olduğunu, şirketlerinin bir dönem avukatlığını yapan şahsın dava konusu taşınmaz da dahil olmak üzere kendilerine ait olan pekçok taşınmazı şirketten habersiz üçüncü kişilere devrettiğini, yapılan bu devir işlemleri ile ilgili açılan tapu iptal tescil davalarının halen devam ettiğini, dava olumlu sonuçlandığında taşınmazı davacıya devretmeye hazır olduklarını, davacının ödediği bedeli ve faizini talep edemeyeceğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 65.422,00 Euro"nun davacıya ödenecek gün ... Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden çevrilmek suretiyle Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Dava, harici taşınmaz satışı nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
    Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı için TMK"nun 706, TBK"nun 237. (BK."nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir.
    Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.
    Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır.
    Başka bir deyişle, denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkansız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Nitekim, somut olayda davacı taraf da, harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödediği 65.422,00 Euro satış bedelinin Türk Lirası karşılığının, sebepsiz zenginleşmeye göre denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaşacağı değerin iadesini talep etmiştir.
    HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır.
    Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir.
    Buna göre, yukarıda açıklandığı üzere, eldeki dava davacı taraf, geçeriz sözleşme nedeniyle ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenerek iadesi talep edilmiş olmakla, mahkemece, ödenen bedelin (65.422,00 Euro) satış tarihindeki resmi döviz kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının belirlenerek, bu bedelin dava tarihi itibariyle ulaştığı alım gücünün (çeşitli ekonomik etkenlerin TEFE-TÜFE artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar, faiz ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle) uzman bilirkişiden alınacak bilirkişi raporu ile belirlenerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davacının talebi aşılmak suretiyle, 65.422,00 Euro"nun ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Bunun yanında, dava konusu harici satım sözleşmesine konu taşınmazın halen davacının zilyetliğinde bulunduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu durumda 10/07/1940 günlü ve 2/7 sayılı İBK uyarınca; BK 81 (TBK 97) maddesinin uygulama yeri
    bulacaktır. 10/07/1940 gün ve 2/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre, geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira bedeli isteyemez. Davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olduğuna göre, her geçersiz satışta olduğu gibi taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümleri dairesinde iade ile yükümlüdürler. Taşınmaz dava tarihi itibariyle davacının zilyetliğinde ve tasarrufunda bulunduğuna göre zilyetlik devam ettiği sürece faize hükmedilemeyeceği, taşınmazın iade anından itibaren faize hükmedileceği hususu gözardı edilerek, hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi