3. Hukuk Dairesi 2016/6872 E. , 2017/17000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; aleyhine boşanma davası açıldığını, düğünden sonra davalı ...’in anne ve babası ile birlikte yaşadıklarını, düğün merasimi sırasında takılan takıların onlara teslim edildiğini, davalı ve davalının babası tarafından düğün sonrasında bozdurulduğunu ve harcandığını ileri sürerek, ziynetler ve paranın aynen iadesi olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 16.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 32.472,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar; düğün sonrasında davacıya takılan takıların davacının ailesinde, davalı ...’e takılanların ise kendilerinde kaldığını, evliliğin ilk yılında ayrı eve çıkma kararı verilene kadar davalı ... ‘un taraflara destek olduğunu, asgari ücretle çalışan davalı ..."in ise davacının ayrı eve çıkma isteği üzerine davacının onayı ile masraflar için takıların bir kısmını bozdurulduğunu, evlilikleri boyunca davacının isteği üzerine üç kez ev değiştirildiğini taşınma,yaptırılan cam balkon, doğum sırasında tutulan özel oda gibi oluşan tüm masrafların bozdurulan ziynetlerle karşılandığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; tarafların evlilik sonrası davalının ailesi ile birlikte yaşadıkları,tanık beyanları ile altınların düğünden sonra davacıdan alındığı, geri iade edildiğine dair delil bildirilmediği, altınların bir kısmının davalı ... tarafından bozdurularak harcandığı, bir kısmının da davalı ... tarafından işe girmek için alındığı, davalı ..."in evi terk ettiği bu haliyle, dava konusu ziynet ve paraların ise davacı tarafından ayrı eve çıkarken veya diğer ihtiyaçlar için harcandığı gerekçesiyle, 11adet 22 ayar 20"şer gram ağırlığında mersin burması bilezik, 5 adet 14 ayar 6"şar gram bilezik, 1 adet 14 ayar 8 gram künye, 1 adet cumhuriyet altını, 7 adet yarım altın ve 56 adet çeyrek altının ayrılık sırasında davalı tarafta kaldığı kabul edilerek aynen iadesine veya mümkün olmadığı taktirde bilirkişi raporundaki değerler dikkate alınarak toplam 32.4726 TL olarak tazminine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı ...’e ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalı ...’e ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dava, düğün merasimi sırasında hediye edilen ziynet ve bir miktar paranın aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki tanık anlatımları ve davalı ...’in ziynetlerin ortak masraflar için kendisi tarafından bozdurulduğu yönündeki beyanları karşısında; düğün sonrası kendisine teslim edilen ziynetlerin adı geçen davalı uhdesinde kalmadığı, diğer davalı tarafından bozdurularak harcandığının kabulü ile, mahkemece davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı ... yönünden bozulması gerekmiştir.
3- Kabul şekline göre de, bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297.maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.
İİK"nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları ve her birinin değeri açık olarak yazılmalıdır. Dosyanın incelenmesinde;11 adet 22 ayar 20 gram mersin burması, 5 adet 14 ayar 6 gram bilezik, 1 adet 14 ayar 8 gram künye, 1 cumhuriyet altını, 7 yarım altın, 56 tane çeyrek altının mevcut iseler aynen, değil iseler bedellerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği; ancak ziynetlerin her birinin ayrı ayrı değerlerinin gösterilmediği görülmektedir.
O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktarının yanında değerlerinin de hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, karar verilen ziynet eşyalarının her birinin bedeli açık şekilde yazılmayarak infazda tereddüt yaratacak nitelikte HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... yönünden tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle re’sen BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.