
Esas No: 2015/12823
Karar No: 2016/18595
Karar Tarihi: 21.06.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/12823 Esas 2016/18595 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, haklı bir sebep olmadan iş sözleşmesinin feshedildiğini beyan ederek kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla mesai ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını, iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla mesai yapıldığı iddia edilen çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının, davalı işyerinde 08:30-20:30 arasında çalıştığı buna göre haftalık on sekiz saat fazla mesai yaptığı kabul edilmiştir. Ancak karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tanıklarından birinin davalı işyeri çalışanı olmadığı diğer tanığın ise kendisinin çalışma saatlerininin 08:00-18:30 arası olduğunu, davacının ise kendi çalışma saatlerini aşacak şekilde çalıştığını beyan ettiği ve bu beyanlarının hesaplamaya esas alındığı görüldü. Davacının çalıştığı saatlerde işyerinde olmayan davacı tanığının beyanı göre hesaplanması hatalı olup davacının görevi ve dosya kapsamına göre; fazla mesai sürelerinin davalı tanık beyanına göre hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gereketirmiştir.
3-Dosya içeriğinde davacıya ait imzalı yıllık izin taleplerinin olduğu ancak bu talepler konusunda mahkemece bir değerlendirmede bulunulmadığı görülmüştür. Bu durumda yıllık izinlerin kullanılıp kullanılmadığı ile izin talepleri konusunda davacı asil çağrılıp dinlenilmeli, davacının beyanları ve izin taleplerine ilişkin belgeler ile birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.