8. Hukuk Dairesi 2012/6530 E. , 2012/7876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve tapuda soyadı ve baba adına tashihi
Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı Hazine, davalılar ..., Tapu Sicil Müdürlüğü, ...ve dahili davalılar ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve tapuda soyadı ve baba adına tashihi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 07.05.2009 gün ve 871/429 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı-karşı davacı Hazine vekili ile dahili davalı ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 245 ada 42 parselin gerçek maliki ... olmasına rağmen kadastro sırasında hatalı olarak ... oğlu ...adına tespit edildiğini, kayıt malikinin tek mirasçı olarak davalı Şemsi Şener’i bırakmak suretiyle 1953 yılında öldüğünü, tapu kaydının intikal görmediğini ve taşınmazın 60 yıldan fazla süre ile vekil edeni tarafından kullanıldığını açıklayarak TMK.nun 713/2.maddesi uyarınca tapu kaydının iptaliyle müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2005/123 Esas sayılı dava dosyasında, mahkemece verilen yetkiye dayalı olarak, 245 ada 42 parselin baba adı ve soyadının hatalı olarak yazıldığını, tapu kaydının gerçek malik olan ... oğlu ... olduğunu ileri sürerek tapu kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen 2005/251 Esas sayılı dava dosyasında ise, davacı-karşı davalı Hazine vekili, tapu kayıt malikinin kaçak ve yitik kişilerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, tapudaki baba adı ve malikin soyadının düzeltilmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı ... yargılama oturumlarında temsil olunmamış, 11.12.2009 tarihinde öldüğünün belirlenmesi üzerine mirasçılarına husumet yöneltilmiş, davalılardan ... ’ün açık adresinin belirlenememesi nedeniyle ilanen tebligat yoluna gidilmiştir.
Mahkemece, birleşen Hazine vekili tarafından açılan davanın reddine, asıl davanın kabulüne, TMK.nun 713/2.maddesi uyarınca 245 ada 42 parselin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tapuya tesciline, birleşen tapuda soyadı ve baba adı düzeltilmesi davasının kabulüne, 245 ada 42 parseldeki baba adının “...” malikin soyadının ... olarak
tashihine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalılardan ... mirasçılarından ... tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava; TMK.nun 713/2.maddesindeki ölüm nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen davalar tapuda baba adı ve soyadı tashihi ve kanunlar gereği Hazineye intikal etmesi gereken taşınmazın tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava ile 2005/123 Esas sayılı birleşen tapuda kayıt düzeltilmesi davasının kabulüne karar verilmiş ise de, ayrı araştırma usullerine tabi bulunan tapu iptali ve tescil davası ile aynı taşınmaz hakkındaki tapuda kayıt düzeltilmesi davasının birleştirilerek aynı dosya üzerinden yürütülmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla; tapu iptali ve tescil davası, tapudaki kayıt düzeltilmesi davasının sonucuna bağlı olup mahkemece her iki dava dosyası tefrik edilerek tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin davanın, ön mesele yapılarak sonucun beklenmesi, ondan sonra tapu kaydının hukuksal değerini yitirip–yitirmediği ve davacı lehine kanunda öngörülen koşulların gerçekleşip-gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda, aynı hükümle tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ve bir sonraki hüküm fıkrasında da 245 ada 42 parselin tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
HUMK.nun 45.(6100 sayılı HMK.nun 166 m.) maddesi hükmünce aynı mahkemede görülmekte olan davaların aralarındaki bağlantı nedeniyle davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilmesi olanaklıdır. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilen hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde davalar arasında bağlantı var kabul edilir. Yasanın birleştirmeye ilişkin 45. (6100 sayılı HMK.nun 166 m.) maddesinde güdülen amaç aynı taraflar arasında ve birbiri ile ilişkili davalarda farklı sonuca ulaşmanın önüne geçmektir. Fakat yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için sonradan birleştirilen davaların ayrılmasına aynı yasanın 46.(6100 sayılı HMK.nun 167 m.) maddesi olanak sağlamaktadır. Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilerek iyi bir yargılama yapılabilmesi için gerekmediği halde birleştirilen dava dosyaları tefrik edilip, her biri hakkında yöntemince tahkikat yapılarak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken bu yönün göz ardı edilmesi doğru olmamıştır.
Diğer yönden; asıl dava yönünden de tapudaki kayıt maliki ...oğlu ...olup kayıt malikinin nüfus kaydı ve mirasçıları bulunup–bulunmadığı usulüne uygun olarak gereği gibi araştırılmamış ve mirasçılarına dava yöneltilmemiştir.
Davalı-karşı davacı Hazine vekili ile davalılardan ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK.nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve istek halinde 18,40 TL peşin harcın temyiz eden dahili davalı ..."e iadesine 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.