Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5114
Karar No: 2012/7882
Karar Tarihi: 24.09.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/5114 Esas 2012/7882 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/5114 E.  ,  2012/7882 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil

    Davacı-karşı davalı Hazine ve birleşen dosya davacısı ... ile Kaşıklı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2010 gün ve 176/521 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı-karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı-karşı davalı Hazine vekili, 03.05.2006 tarihli dilekçesiyle; mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 105.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... Köyü Tüzel Kişiliğine dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup katıldığı yargılama oturumlarında esasa ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
    Davacı ... vekili, 17.07.2006 havale tarihli dilekçesiyle, aynı yer Asliye Hukuk Mahkemesinde 2006/470 Esas sayılı dava dosyası ile Hazine ve Kaşıklı Köyü Tüzel Kişiliğine karşı açtığı tescil davasının HUMK.nun 45/1.maddesi gereğince hukuki ve fiili irtibat nedeniyle Hazine tarafından açılan eldeki dava ile 29.09.2006 tarihinde birleştirilmesine karar verilmiş ve böylece esas dava ile birleştirilen davanın birlikte görülmesi sağlanmıştır. Davacı ... vekili bu dava dilekçesinde, mevki ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 100 dönüm büyüklüğündeki taşınmazın otuz yıldan beri vekiledeninin zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu, Hazine ile bir ilgisinin bulunmadığını açıklayarak vekiledeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davacı-karşı davalı Hazine vekili birleştirilen davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı vekili ise, Hazinenin açtığı davanın reddini istemiştir.
    Birleştirilen dava bakımından Kaşıklı Köyü Tüzel Kişiliğine dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak temsilcinin herhangi bir beyanda bulunmadığı belirlenmiştir.
    Mahkemece, “8.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyulmasına, Hazine tarafından açılan davanın reddine, birleştirilen dosya davacısı ... tarafından açılan davanın kabulü ile 99.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline …” karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı-karşı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazın mülkiyet hakkına dayalı olarak Hazine adına, birleştirilen dava bakımından ise, kazanmayı sağlan zilyetlik imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı gerekçeyle Hazinenin davasının reddine, birleştirilen davanın davacısı ...’in davasının ise, kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, Dairenin bozma ilamına uyulmasına karşın bozma ilamında belirtilen hususların tam olarak yerine getirilmediği, davacının yaşı için gösterilen gerekçe üzerinde durulmadığı ve bu gerekçe karşısında TMK.nun 2. maddesininde değerlendirilmediği, halen taşınmazın imar ve ihya edilip edilmediği ve niteliği konusunda duraksamanın söz konusu olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bozma ilamına uyulduktan sonra bozma kapsamı göz önünde bulundurularak ileri sürülen tüm gerekçeler esas alınarak eksikliklerin yerine getirilmesi ve mahkemece gerekçelendirilmesi zorunludur. Çünkü, bozma ilamına uyulmakla davacı-davalı Hazine ve davalı ... yararına usulü kazanılmış hak doğar. Bu nedenle bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması zorunludur.
    Öte yandan keşifte uygulandığı anlaşılan 1954 tarihli fotoğrafın somut olayda uygulama olanağı yoktur. ..."in davası 2006 yılında açıldığına göre, bu tarihten itibaren geriye doğru en az yirmi yıl öncesine ait (1976- 1986 tarihleri arası) iki ayrı zamanda çekilen hava fotoğraflarının uygulanması ve diğer koşulların araştırılmasıyla imar ve ihyanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gereklidir. 1954 tarihli fotoğraf oldukça eski olup, 1984 tarihli fotoğraf ise Yargıtay ve Dairenin öteden beri sapma göstermeyen çift hava fotoğrafı uygulamasına uygun düşmemektedir. Yani tek başına sonuca ulaşma bakımından yeterli görülmemektedir. Mahkemece, davacının yaşı için birinci bozmada gösterilen gerekçe bu bozma için de aynen geçerli olup, bu hususlar üzerinde titizlikle durulması gerekmektedir. Tescili istenen taşınmazın büyüklüğü de bunu zorunlu kılmaktadır. TMK.nun 713/1. maddesine dayalı olarak açılan tescil davaları, kamu düzeni ağırlıklı davalar olup mahkemece kendiliğinden araştırma ve inceleme yapmak durumundadır.
    Uyuşmazlık konusu taşınmaz 1962-1967 yılları arasında yapılan tapulama çalışmaları sırasında taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan bir yerdir. Davacı ... vekili de dilekçesinde vekiledeni tarafından imar ve ihya edildiğini, taşlık olarak kadastro harici bırakıldığını ileri sürdüğüne, teknik ve uzman bilirkişiler de bu konuya değindiğine göre dava konusu yerin imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde imar ve ihya için aranan olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp saptanması kamu düzeni ilkesi gereğidir.
    O halde, mahkemece yapılacak iş; özellikle davacı ... tarafından açılan davanın açılma tarihi olan 18.07.2006 tarihinden geriye doğru en az yirmi yıl öncesine ait iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ile yöreye ait topografik haritanın bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, tesciline karar verilen taşınmaz ve çevresini gösterir birleşik paftanın Kadastro Müdürlüğünden istenerek dosyaya eklenmesi, birleşik pafta üzerinde yapılacak inceleme sonucu dava konusu yere komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve ekleri ile kadastro sırasında bu parsellere revizyon gören tapu ve vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilmek suretiyle dosya ile birleştirilmesi, ondan sonra iki jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis, bir teknik bilirkişi ve Ziraat Fakültesinin toprak bölümünde uzman üç akademisyen bilirkişiler kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılması, hava fotoğrafları ile topografik haritanın komşu parsellere ilişkin tapu ve vergi kayıtları ile birlikte zemine uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK.nun 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenmeleri, davacının hangi tarihte taşınmazın imar ve ihyasına başladığı, imar ve ihyayı ne şekilde sürdürdüğü, ne biçimde emek ve para sarfettiği, ilk bozma ilamında belirtilen yaşı ile ilgili hususlar da hatırlatılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren yirmi yıllık zamanaşımı süresinin hesaplanması, hava fotoğraflarının stereoskopik alet ile üç boyutlu olarak uzman bilirkişilerce incelemeye tabi tutulması, hava fotoğraflarının çekildikleri tarihlere göre taşınmazın imar ve ihya edilip edilmediği, kültür arazisi haline getirilip getirilmediği, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı konularında hiçbir duraksamaya yer verilmeden uzman bilirkişilerden gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, bundan ayrı toprak konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı incelenerek taşınmazın imar ve ihya edilip edilmediğinin, taşlık olduğuna göre taşların toprağa oranının belirlenmesi, toprak derinliği konusunun rapora aktarılması, elde edilecek bulgulara göre imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlandığı hususlarında aynı biçimde uzman zirai bilirkişilerden rapor istenmesi, ilk bozma ilamında belirtilen yaş ve imar-ihya hususları yerel bilirkişi ve tanıklara hatırlatılarak bu konuya ilişkin beyanlarının alınması, beyanlar arasında aykırılık bulunduğu takdirde HMK.261. maddesi gereğince yüzleştirilme suretiyle aykırılığın giderilmesi, TMK.nun 2. maddesinin somut olayda uygulama yeri olup olmadığının değerlendirilmesi bu konudaki mahkeme görüşünün ortaya konulması, HMK.nun 290/2. maddesi gereğince taşınmazın dört cephesinden uzman fotoğrafçı aracılığıyla “yakın plan ve panoramik” fotoğraflarının çektirilerek mahkemece onaylandıktan sonra dosyaya eklenmesi, dava konusu yerin çektirilecek hava fotoğrafları üzerinde işaretlenerek birer örneğinin denetim açısından dosya ile birleştirilmesi, topografik haritaya göre elde edilecek bulguların da ilgili bilirkişiler tarafından raporlarına aktarılmasının istenmesi, harç yönünden tesciline karar verilen yerin gerçek değerinin keşfen belirlenmesi gerekmektedir.
    Bundan ayrı TMK.nun 713/1-3. fıkraları uyarınca açılan tescil davalarında Hazine ile ilgili kamu tüzel kişileri kanuni hasım konumunda olup her türlü yargılama giderleri ile sorumlu tutulamazlar. Bu tür davalarda eksik harcın davacı gerçek şahısdan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı gerçek şahıs üzerinde bırakılmasına ve yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilir. Bu bakımdan mahkemece, vekalet ücretinin Hazine ile Köy Tüzel Kişiliğinden tahsiline karar verilmesi anılan ilkeye ve uygulamaya aykırı düşmektedir.
    Davacı-karşı davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi