MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmada 01.04.2007 tarihinden 15.11.2013 tarihine kadar çalıştığını, 15.11.2013 tarihinde işverenin hiçbir sebep bildirmeksizin müvekkilinin iş sözleşmesini sonlandırdığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, bayram tatili ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işe gelmemeye başlaması ve herhangi bir sebep bildirmemesi üzerine müvekkilinin davacıdan ısrarla işe geri dönmesini istediğini, davacının kendi arzusu ile devamsızlık yapması sebebiyle tutulan tutanak ve ihtarnameler uyarınca iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı olarak feshedilmesine gerek kalmaksızın iş sözleşmesinin davacı tarafça feshedildiğinin bildirildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının 18.11.2013 tarihinden itibaren izinsiz ve mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığı, bu itibarla iş sözleşmesinin davalı tarafça devamsızlık gerekçesiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-g maddesi gereğince haklı olarak feshedildiği, diğer alacaklar yönünden davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı, iş sözleşmesinin hiçbir sebep bildirilmeksizin işveren tarafından 15.11.2013 tarihinde sona erdirildiğini iddia etmiş, davalı ise işçinin 18.11.2013 tarihinden itibaren işyerine gelmediğini, devamsızlık sebebiyle iş sözleşmesinin sona erdirildiğini savunmuştur.
Dosya kapsamına sunulan 18.11.2013 tarihli davacı ihtarnamesinin incelenmesinde, 15.11.2013"te işten çıkarıldığını ve alacaklarının ödenmesini talep etitği, yine aynı gün davalı işveren hakkında çalışma müdürlüğüne şikayette bulunduğu anlaşılmaktadır.
Çalışma müdürlüğüne yapılan şikayet tarihi,ihtarname tarihleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının iş sözleşmesinin 15.11.2013 tarihinde işverence feshedildiği, feshin haklı sebeple yapıldığının işverence ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
3-İşçinin aylık ücreti uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda, davacı en son aylık net 1.050,00 TL ücret aldığını, asgari ücret kadarının banka hesabına yatırıldığını, kalanının ise elden ödendiğini iddia ctmiştir.
Davalı işverence her ne kadar davacının asgari ücret aldığı savunulmuş ise de, dosya kapsamı ve tanık anlatımlarına göre, davalı işyerinde elden ücret ödemesi yapıldığı, elden ödeme yapılan miktarların fazla mesai değil ücret ödemesi olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının işyerinde yürüttüğü iş, kıdemi, tanık beyanları ve dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde aylık ücretinin net 1.050,00 TL olduğu kabul edilmelidir. Anılan sebeple, davacının aylık ücretinin net 1.050,00 TL olduğu nazara alınarak, kıdem ve ihbar tazminatının buna göre hesaplanması gerekir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.