3. Hukuk Dairesi 2017/6950 E. , 2017/17136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti ve sözleşmenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, taraflar arasında 01.06.2012 başlangıç tarihli 18 ay süreli aylık 10.000 TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinin 22. Maddesi gereği 1 Haziran 2013 tarihinden itibaren kira bedelinin 11.000 TL olarak artırılarak ödendiğini, kira sözleşmesinin taraflarca feshedilmediğini, kendiliğinden aynı şartlarla yenilendiğini, sözleşme gereği yıllık artış oranı %10 olduğundan 2014 yılı için kira artış oranı 1.100 TL olarak tahakkuk ettirildiğini, ancak kira bedellerinin ödenmesinde güçlük yaşanması nedeniyle davalının, 2018 yılına kadar kira artış oranlarını belirler şekilde kira sözleşmeleri imzalattığını, davacı kiracının müzayaka halinde olmasını fırsat bilen davalı kiraya verenin, bu sözleşmeleri Borçlar Kanunu ve sözleşme hükümlerine aykırı şekilde kira bedellerini fahiş oranda artırarak imzalattığını, 2014 yılı ocak ayına kadar 11.000 TL olarak ödenen kira bedelinin yeni imzalanan sözleşme ile 2014 yılı ocak ayından itibaren 18.000 TL olarak belirlendiğini, edim dengesinin kiracı açısından önemli oranda çekilmez hale getirildiğini, bu sözleşmelerin kira sözleşmesinin artış oranlarını düzenleyen bağlantılı sözleşmeler olduğunu, belirterek kira bedelinin Borçlar Kanunu hükümleri gereğince bir önceki kira yılı üretici fiyat endeksini geçmemek kaydı ile arttırılmak suretiyle ve sözleşme hükmü gereğince tespitine, yine kira sözleşmesinin artırım oranlarını belirleyen 2014-2018 yılları arası dönemi düzenleyen bağlantılı sözleşmelerin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yeni yapılan kira sözleşmesinde artışa gidilmesinin sebebinin davacının alt kiracı alma talebinin kabul edilmesi olduğunu, davacının işyerine birçok alt kiracı alarak 11.000 TL kira geliri elde etmeye başladığını, davacının zor ve kötü durumundan faydalanılmasının söz konusu olmadığını, dava konusu kira sözleşmesinin eski sözleşmenin devamı olmadığını, eski sözleşmenin feshedilerek yeni bir sözleşme imzalandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Davanın Kabulü ile; dava konusu taşınmazın 01/01/2014 tarihinden itibaren aylık net kira bedelinin 13.000 TL olarak tespitine, 01 Ocak 2014 - 31 Aralık 2017
dönemlerini kapsayan ve taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin geçersizliklerinin tespitine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı taraflar arasında imzalanan 01.06.2012 başlangıç 31.12.2013 bitiş tarihli aylık 10.000 TL bedelli yazılı kira sözleşmesinin süresinin sona ermesi üzerine tarafların iş bu sözleşmeyi feshederek 01.01.2014 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 18.000 TL bedelli kira sözleşmesi akdettiklerini savunmuştur. Sonradan imzalanan 01.01.2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin hususi şartlar 26. maddesinde “eski sözleşmeler geçersizdir.” 28. maddesinde “Kiracım olan ... işyerini stant olarak kiraya verebilir.” şeklinde düzenlemeler bulunmaktadır. Bu durumda tarafların ortak iradesi ile önceki sözleşme feshedilmiş olup 01.01.2014 tarihli yeni bir kira sözleşmesinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı müzayaka halinde bu sözleşmeyi imzaladığını da ispat edememiştir. Mahkemece bu nedenlerle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci bentte açıklanan nedenle davalı yararına, HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.