Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1583
Karar No: 2020/2664

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/1583 Esas 2020/2664 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, aile konutu olan taşınmazın hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan ipoteğin banka yararına verilmesi nedeniyle ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. TMK m.194 gereğince aile konutunun devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Evlilik, sadece boşanma ya da iptal kararıyla sona ermişse TMK m.194'ün \"Aile konutuna\" sağladığı koruma da sona erer. Aile konutu ile ilgili malik olmayan eş yararına getirilen koruma malik eş sağ iken başlar ve malik eşin ölümünden sonra da devam eder. Malik olmayan eşin bu davayı açmaktaki hukuki yararının malik eşin ölümünden sonra da devam etmektedir. Malik eşin dava açılmadan ya da dava açıldıktan sonra ölmesinin önemi yoktur. Önemli olan, tasarruf işlemi sırasında evlilik birliğinin varlığı ve malik olmayan eşin tasarruf işlemine açık rızasının bulunmasıdır. Mahkemece, malik eşin dava açılmadan önce vefat ettiği ve davacının korunan bir yararının kalmadığından bahisle konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ancak bu karar bozulmuştur. Kanun maddeler
2. Hukuk Dairesi         2020/1583 E.  ,  2020/2664 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava; aile konutu olan taşınmazın, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalılardan banka yararına ipotek verildiğinden bahisle ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194).
    Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Evlilik, sadece boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer. Aile konutu ile ilgili malik olmayan eş yararına getirilen koruma malik eş sağ iken başlayıp (TMK m. 194), malik eşin ölümünden sonra (TMK m. 240,652) da devam eder. Geçerli bir işlemin olmadığının kabul edildiği hallerde, malik olan eşin ölümünün bu işleme hukukilik kazandırması düşünülemez. Malik olmayan eşin bu davayı açmaktaki hukuki yararının malik eşin ölümünden sonra da devam etmekte olduğu açık olduğundan evlilik ölümle sona erdiğinden bahisle davanın konusuz kaldığını söylemek de mümkün değildir (YHGK esas 2017/2-2906, karar 2017/1723, tarih 13.12.2017). Bu anlamda malik eşin dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra ölmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Önemli olan, tasarruf işlemi sırasında evlilik birliğinin varlığı ve malik olmayan eşin tasarruf işlemine açık rızasının bulunup bulunmadığıdır. Açıklanan sebeplerle mahkemece tarafların gösterdiği deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucu uyarınca esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, malik eşin dava açılmadan önce vefat ettiği, evliliğin ölümle sona erdiği, taşınmazın aile konutu niteliğinin ortadan kalktığı, davacının korunan bir yararının kalmadığından bahisle ""konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına"" karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 29/01/2020 tarih, 2020/107 esas ve 2020/113 karar sayılı esastan ret kararının KALDIRILMASINA, Kayseri 5. Aile Mahkemesinin 03/12/2019 tarih, 2019/421 esas ve 2019/804 karar sayılı kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.06.2020 (Pzt.)




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi