3. Hukuk Dairesi 2016/4767 E. , 2017/17153 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz ve davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarımsal sulamaya ilişkin ve 2003-2010 yılları arasına ilişkin bir kısım elektrik borçlarının 6111 sayılı yasa kapsamında ... tarafından taksitlendirildiğini, ancak ... devrolunan bir kısım borçların tüm başvurularına rağmen taksitlendirilmediğini ve ferilerinin affedilmediğini, ayrıca 04403867 nolu aboneliğine ilişkin ..., ... ve ... numaralı toplam bedeli 30.731,80 TL olan üç adet faturanın kesilen cezalara ilişkin olduğunu, konu ile ilgili açılmış ceza davalarından kaçak kullanım olmaması nedeni ile beraat ettiğini, 6111 sayılı yasa kapsamında ... ve ... abone nolu sayaçlara ilişkin 31.12.2010 öncesine dayanan tarımsal sulama elektrik borçlarının kullanım asılları toplamı olan 80.024,67 TL"den hukuka aykırı olarak kesilen 30.731,80 TL kaçak elektrik kullanım ceza miktarı düşülerek bulunan 49.292,87 TL"nin 5 taksite bölünmesi, cezalar ve faizler toplamı olan 100.417,00 TL"sinin silinmesine ve ayrıca üç adet ceza toplamı 30.731,80 TL"nin de ayrıca silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; kaçak kullanıma ilişkin tutanakların ve cezaların tahakkuk tarihleri gözetildiğinde davacının bu talebinin zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin 30.10.2009 tarihli hisse devri sözleşmesi ile özelleştiğini, özelleştirme sonrası iki kez borçların yapılandırılması yoluna gidildiğini, 6111 sayılı yasanın davalı açısından uygulanacağına yönelik kesin bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca davaya konu iki aboneliğe ait olmak üzere kaçak elektrik kullanılmasından dolayı kaçak tespit tutanağı düzenlendiğini ve davacının da
kaçak elektrik kullanmak suçundan dolayı ceza mahkemelerinde yargılamasının devam ettiğini, 6111 sayılı yasanın kapsamının açık olduğunu, kaçak usulsüz elektrik kullanımını kapsamadığını, kaçak usulsüz kullanımdan kaynaklanan borçların yapılandırılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının ... nolu abonelikle ilgili 33.015,47 TL, 4401385 nolu abonelikle ilgili 19.094,93 TL olmak üzere 52.110,40 TL borcunun 6111 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde davalı şirketçe yeniden yapılandırılması gerektiği raporda belirtildiğinden davanın kısmen kabulü ile bu miktar borcun yasa kapsamında davalı tarafça alınmasına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz ve davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 27-28. maddelerine göre; harca tabi davalarda, her dava açılırken davacıdan bir başvurma harcı ve nisbi harca tabi davalarda nisbi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Dava açılırken, harcın eksik alınmış olması halinde mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanunu"nun 30.maddesi uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve 6100 sayılı Yasanın 150.maddesi uyarınca süresinde tamamlanarak yenilenmez ise açılmamış sayılmasına karar verilir.
492 sayılı Harçlar Kanununun "Harç Ödenmeyen İşlemler" başlığını taşıyan 32.maddesinde ise, "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır." hükmü getirilmiştir.
Kural olarak yargı harçlarının davanın açıldığı sırada ödenmesi gerekir. Harcı ödenmeyen dava dilekçesinin kabul edilip, mahkeme esas defterine kaydının yapılması halinde 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 30. ve 32. maddeleri gereğince ödenmesi gereken harç miktarının belirlenerek uygun bir sürede ödenmesi talep edilmelidir.
Davacı tarafından uygun süre içinde (takip eden celseye kadar) harcın yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi gereğince davaya devam edilmez. O takdirde HMK"nun 150. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, HMK"nun 150/5. maddesi gereğince üç ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir.
Yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, dava konusu alacak miktarı üzerinden alınacak olan karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesiyle, 49.292,87 TL"nin taksitlendirilmesi, cezalar ve faizler toplamı olan 100.417,00 TL"sinin silinmesi ve ayrıca üç adet ceza toplamı 30.731,80 TL"nin de silinmesini talep etmiş olmasına karşın, bu bedeller üzerinden yatırması gereken karar ve ilam harcını yatırmamış olduğu halde mahkemece harç eksiği tamamlatılmaksızın yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması, doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenlerine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bendde açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.