3. Hukuk Dairesi 2017/16404 E. , 2017/17167 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının ... abone nolu müşterisi olduğunu, 22/01/2013 tarihinde elektrik tesisatının çalınması nedeniyle jandarmaya başvuru yaptığını, 26/03/2013 tarihine kadar kuyusunu kullanamadığını, 26/03/2013 tarihinde kurum tarafından yeni sayaç takıldığını, ancak hakkında 2013/4.dönem itibariyle 19.291,00 TL borç tahkkuku yapıldığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının sayacının değiştirildiğini, yapılan kontrolde davacının sayaca müdahale suretiyle kaçak enerji kullandığının tespit edildiğini, düzenlenen tutanak ve tahakkuk ettirilen borcun mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 2013/04 dönemine ait 05/04/2013 tahakkuk, 24/04/2013 son ödeme tarihli 19.291,00 TL tutarlı tahakkuk nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin "Sayacın tüketim kaydetmemesi" başlıklı 19.maddesinde; "Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik
enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak ...’a bildirilir." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; sayacın çalındığı ve endeks kayıtlarına ulaşılmadığı, son okumanın 03.11.2012 tarihinde yapıldığı, sayacın çalındığının ilgili kolluğa 22/01/2013 tarihinde bildirildiği, yeni sayacın ise 26.03.2013 tarihinde takıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporu incelendiğinde ise; son okumanın yapıldığı 03.11.2012 ve sayacın çalındığının ilgili kolluğa bildirildiği 22/01/2013 tarih aralığında sulama gereksinimi olan bir ürün yetiştirilmediği, böylece sulama amaçlı elektrik kullanılmadığı ayrıca geriye dönük benzer dönemlerde elektrik tüketimin olmadığı tespit edilmiş, ancak Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19. maddelerine uygun değerlendirme yapılmadığı görülmüştür.
Hal böyle olunca, öncelikle, konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli yeni bilirkişi raporu alınarak, söz konusu olayda Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 19.maddesinde düzenlenen “sayacın tüketim kaydetmemesi” hükmünün olaya doğru şekilde uygulanması, müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanıp davalı kurumun davacı taraftan istemekte haklı olduğu gerçek alacak miktarının duraksamasız belirlenmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.