Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11612
Karar No: 2021/9705
Karar Tarihi: 07.10.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/11612 Esas 2021/9705 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/11612 E.  ,  2021/9705 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacılar 1-..., 2-..., 3-..., 4-... ile davalı ... aralarındaki tazminat davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/06/2019 tarihli ve2018/1 E. -2019/277 K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 24/06/2020 tarihli ve 2019/4718 E. -2020/5098 K. sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar; davalı belediyenin 10.10.2006 tarihli encümen kararı ile 91 bağımsız bölümden oluşan belediye iş hanı binasının ihale ile satışa çıkarıldığını, ihale sonucu aralarındaki iş ortaklığı sözleşmesi ile davacı ... ve ..."ya 30, ..."ya 30 ve ..."a 40 hisse düşecek şekilde, iş hanının 11.12.2006 tarihinde satın alındığını, satış bedeli olarak KDV dahil 5.656.282 TL ödendiğini, ancak ihale bedelinin ödeme şekline ilişkin hususların ihale ilanında yer almaması nedeni ile ihale komisyonu kararının idare mahkemesi tarafından iptal edildiğini, verilen iptal kararının Danıştay tarafından onanarak kesinleştiğini, davalının bunun üzerine kendilerine devredilen taşınmazlar için tapu iptali ve tescil davaları açtığını, açılan davaların kabul ile sonuçlanarak kesinleştiğini, aradan geçen sürede ihale konusu taşınmazın değer kazandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taşınmazın tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarih itibariyle rayiç değerleri ile taşınmaz için yapılan tapu harcı, güçlendirme projesi, bakım, tamir, tadilat boya masrafları olmak üzere toplam 6.000.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslah ile taleplerini 15.000.000,00 TL’ye yükseltmişlerdir.
    Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların başlattıkları icra takibi ile ödedikleri ihale bedelini tahsil ettiklerini, üçüncü kişilere sattıkları taşınmazlar için de tazminat talep edildiğini, davacıların piyasa değerinin altında bir ödeme yaparak taşınmazı satın aldıklarını, taşınmazın rayiç değerinin talep edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiş; birleşen dava ile, davacıların ihale tarihinden itibaren taşınmazlardan elde ettikleri gelirleri iade etmeleri gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiş, Mahkemce anılan davanın tefrikine karar verilmiştir.
    Mahkemece, ıslah talebi de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, taraflarca temyiz edilen karar; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (Kapatılan) 19.07.2017 tarihli, 2016/29027 Esas, 2017/9705 Karar sayılı ilamı ile “...Mahkemece, davalı adına tapu tesciline karar verilen dava dosyalarının kesinleşme tarihlerindeki bağımsız bölümlerin rayiç değerleri tesbit edilmeli ve
    davalının satış bedelinin iadesine yönelik olarak aleyhlerine yapılan icra takiplerinin bulunduğu savunması üzerinde de durularak, satış bedeline yönelik olarak yapılmış bir tahsilat varsa mahsup edilmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile taşınmazların dava tarihindeki rayiç değerine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama soncuunda, davanın kabulüne, davacı ..."a 6.000.000,00 TL, davacı ..."ya 4.500.000,00 TL, davacı ..."ya 2.250.000,00 TL, davacı ..."ya 2.250.000,00 TL"nin davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davacı ... için hüküm altına alınan 6.000.000,00 TL"nin 2.400.000,00 TL"sine dava tarihi olan 21.06.2013 tarihinden itibaren, 3.600.000,00 TL"sine ıslah tarihi olan 09.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı ... için hüküm altına alınan 4.500.000,00 TL"nin 1.800.000,00 TL"sine dava tarihi olan 21.06.2013 tarihinden itibaren, 2.700.000,00 TL"sine ıslah tarihi olan 09.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı ... için hüküm altına alınan 2.250.000,00 TL"nin 900.000,00 TL"sine dava tarihi olan 21.06.2013 tarihinden itibaren, 1.350.000,00 TL"sine ıslah tarihi olan 09.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacı ... için hüküm altına alınan 2.250.000,00 TL"nin 900.000,00 TL"sine dava tarihi olan 21.06.2013 tarihinden itibaren, 1.350.000,00 TL"sine ıslah tarihi olan 09.06.2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacıların güçlendirme bedeli, proje bedeli, tamirat ve tadilat bedeli talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; davacıların ve davalının temyizi üzerine hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, davalı taraf karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    1- Davacılar eldeki dava ile, davalı ... tarafından yapılan ihale neticesinde 5.656.282 TL ödeyerek 91 bağımsız bölümden oluşan belediye iş hanını satın aldıklarını, ihale kararının Mahkeme tarafından iptal edilmesi üzerine, davalının ihale konusu taşınmaza ilişkin açtığı tapu iptal tescil davalarının kabul ile sonuçlanarak kesinleştiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu iptal ve tescil davalarının kesinleştiği tarih itibariyle rayiç değeri ile taşınmaz için yapılan tapu harcı, güçlendirme projesi, bakım, tamir, tadilat boya masraflarının davalıdan tahsilini talep etmişler, 11.10.2013 tarihli celsede güçlendirme bedeli, proje bedeli, tamirat ve tadilat bedeli istemine ilişkin taleplerini atiyeye bıraktıklarını beyan etmişlerdir. Mahkemece, bozma ilamı göz önünde bulundurularak inşaat mühendisi bilirkişisinden alınan 15.03.2019 tarihli raporda, bağımsız bölümlerin tapu iptal ve tescil davalarının kesinleşme tarihleri esas alındığında toplam bedelinin 21.258.641,50 TL olarak tespit edildiği, mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda mahsup edilmesi gereken miktar olarak belirlenen 5.720.377,76 TL’nin, bağımsız bölümlerin bedelinden mahsup edildikten sonra davacıların 15.538.263,74 TL zararlarının olduğunun anlaşıldığı, ancak taleple bağlı kalınarak 15.000.000,00 TL üzerinden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 26. maddesi hükmüne göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başkasına karar veremez. Öğreti ve uygulamada, taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural; sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturan her bir alacak kaleminin dayanağını oluşturan vakıalar yönünden de uygulanır.
    Somut olayda; davacılar vekili tarafından ibraz edilen 09.06.2014 tarihli, konusu ıslah talebi olarak belirtilen dilekçede, dava miktarı 15.000.000 TL’ye yükseltilerek, 15.000.000 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacıların hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Her ne kadar davacılar vekili, aynı havale tarihli ıslah dilekçesini açıklayan bir dilekçe daha ibraz ederek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle talepte bulunduklarını
    beyan etmiş ise de anılan dilekçe, ıslah dilekçesinden ayrı olarak havale edilmesi sebebiyle ıslah dilekçesinin eki olarak kabul edilmemiştir. Buna göre davacıların, ıslah dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan ve davalı tarafından yapılan ödemeler mahsup etmeksizin dava değerini yükselttiğinin ve taleplerini 15.000.000 TL ile sınırladığının kabulü gerekmektedir.
    O halde mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, davalı tarafça yapılan ödemenin davacıların ıslah dilekçesi ile belirledikleri ve sınırlandırdıkları talepleri yerine, bilirkişilerce hesaplanan taşınmazın rayiç değerinden mahsup edilerek, davacıların talebi aşılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Hükmün bu nedenle bozulması gerekirken zuhulen onandığı anlaşılmakla davalının karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (Kapatılan) 24.06.2020 tarih ve 2019/4718 Esas, 2020/5098 Karar sayılı ilamının kaldırılarak mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların üçüncü bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    3- Bozma nedenine göre davalının karar düzeltme nedenleri ile davacıların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın karar düzeltme talebinin kabulü ile, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (Kapatılan) 24.06.2020 tarih ve 2019/4718 Esas, 2020/5098 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme nedenleri ile davacıların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan 113,30 TL harcın istek halinde düzeltme isteyen davalıya iadesine, 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi