20. Hukuk Dairesi 2015/13356 E. , 2015/12986 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2000 yılında ... rejimi dışına çıkarılan alanlarda yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi, ... ... mevkiinde bulunan 1216 parsel sayılı 5.850 m2 yüzölçümlü taşınmaz ham toprak niteliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiş, beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre ... sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu yönündeki şerh 05.06.2001 tarihinde konulmuştur.
Davacı ... vekili; Sancaktepe ilçesi, ... mahallesi, ...ı mevkii 1216 parsel sayılı taşınmazda 1978 yılından buyana zilyet olduğunu, 350 adet meyve ağacı diktiğini, anılan taşınmazın 1989 yılında yapılan 2/B uygulaması sırasında XVI poligon numarasıyla ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığını, ancak sonradan ... Bölge Müdürlüğünce 2/B alanından çıkarılıp ... yapıldığını ileri sürerek ... niteliğinden çıkarılması ve müvekkilinin işgalinde (zilyetliğinde) olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın 1948 yılında yapılıp kesinleşen ... tahdidinde ...ı Devlet ...ı sınırları içinde iken 1989 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sırasında XVI poligon numarasıyla ... adına ... sınırları dışına çıkarıldığı, ancak daha sonra müfettiş raporuyla XVI numaralı 2/B parselinin ... içi parsel olduğunun tespit edilmesi üzerine ... Genel Müdürlüğünce tahsis talebinde bulunulduğu, ... ... ... Başkanlığı tarafından ... olarak kullanılmak üzere ... Genel Müdürlüğüne tahsis ve teslim edildiği, taşınmazın ... niteliğinde olduğu, 2/B madde uygulamasıyla ... sınırları dışına çıkarma işleminin ... Genel Müdürlüğünün takdir ve yetkisinde bulunduğu, mahkemece idareyi bağlayıcı nitelikte karar verilemeyeceği, davacının yeniden ...a dönüştürülen yer hakkında dava açma hak ve yetkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ... olarak kullanılmak üzere yapılan tahsis işleminin iptali ve zilyetliğin tespiti isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ... kadastrosu, daha sonra 04.09.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması, 25.06.2009 tarihinde ilân edilerek kesinleşen mahkeme kararıyla ... yapılan alanlarda 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu 1976 yılında yapılıp kesinleşmiştir.
Dosya kapsamından; çekişmeli ... ilçesi, ... ... mevkiinde bulunan 1216 parsel sayılı taşınmazın ... tahdidi içinde iken XVI poligon numarasıyla ... adına ... rejimi dışına çıkarıldığı, 2000 yılında 2/B alanlarında yapılan kullanım kadastrosu sırasında kullanıcı şerhi yazılmaksızın ham toprak niteliği ile ... adına tespit ve tescil edildiği, 15.07.2004 tarihinde ... ... ... Defterdarlığı ... ... ... Başkanlığı tarafından Devlet ...ı olarak kullanılmak üzere ... Genel Müdürlüğüne, ... ve ... Bakanlığına (...) tahsis ve teslim edildiği, anılan tahsis işlemi sebebiyle 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna tabi tutulmadığı anlaşılmaktadır.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi, aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiş, kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri ise aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır.
6831 sayılı ... Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan ... kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır.
Somut olayda yörede yapılan ... kadastrosu ve arazi kadastrosu dava tarihinden çok önce yapılıp kesinleştiğinden, çekişmeli taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca tutanakta düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27 ile 6831 sayılı Kanunun 11. maddesindeki yasal düzenlemeler karşısında temyize konu dava, kadastro mahkemesinde görülemez. HMK"nın 2. maddesi gereğince bu davada görevli mahkeme genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir.
Bilindiği üzere görev, kamu düzenine ilişkin olduğu gibi 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de dava şartlarından olduğundan mahkemece, davanın her aşamasında istek olmaksızın kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 22.12. 2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.