3. Hukuk Dairesi 2017/12360 E. , 2017/17239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kanal katılım ve şebeke hisse katılım bedeli alınmadan geçici su abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; Müvekkilinin maliki bulunduğu 45833 ada 1 parselde tapuya kayıtlı, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, ... Sokak, ... Sitesi, B Blok, 3 nolu adreste bulunan bağımsız bölüme su aboneliği için davalı kuruma müracaat ettiğini ancak daha önce ödemiş olmasına rağmen 1.725,53 TL katılım payı ve şebeke hisse bedeli talep edildiğini beyanla söz konusu tutar alınmaksızın müvekkilinin aboneliğinin tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından abonelik başvurusu yapılmadığını, davacıya ait bağımsız bölümün bulunduğu taşınmaz için iskan belgesinin alınması hususunda herhangi bir başvuru, kanal vizesi ve binaya ait statik raporun bulunmadığını, ... tarifeler yönetmeliği gereğince abonelik işleminin yapılamayacağını beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş kararın davalı tarafça temyizi üzerine Dairemiz, 2015/12866 esas 2016/5107 karar sayılı 04/04/2016 tarihli ilamıyla “Hal böyle olunca, davaya konu meskenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin bulunmadığı yapı ruhsatının (ilk ruhsat tarihi) 10.07.1995 tarihinde alınmış olduğu, ruhsatın onay tarihinin 11.09.2008 olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece davaya konu meskenin bulunduğu taşınmazın yapı ruhsat tarihinin tam olarak araştırılıp saptanmalı, bundan sonra 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 11. maddesinde ifade edilen istisnai halin, eldeki dava bakımından uygulanıp uygulanmayacağı tespit edilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, 3194 sayılı İmar Kanununun Geçici 11. maddesinde ifade edilen istisnai halin, eldeki dava bakımından uygulanacağı kanaatine varıldığı takdirde, bağımsız bölümün ilk maliki olan davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke tesis
bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı sonrasında mahkemece; yapı ruhsat tarihinin tam olarak araştırılması yönünde bozmaya uyulmuş, başvuru tarihindeki tarifeye uygun katılım payı ödenmesi gerektiği yönündeki kısma ise direnilmiştir. Bozmaya uyulan kısım itibariyle ... Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğüne müzekkere yazılarak ilk yapı ruhsatı tarihi sorulmuş, verilen cevaptan ve ekindeki yapı ruhsat belgesinden mahkemenin ilk hükmünde kabul edildiği gibi yapı ruhsat tarihinin 10/07/1995 olduğu tespit edilmiştir ancak, yasaya uygun miktarda katılım payı talep edildiğini ispat yükü davalı kurumda olup, kurum talep ettiği tutarla birlikte bu zamana kadarki tahsilatların 2464 yasanın 89. Maddesindeki sınırı aşmadığını tespite yarar verileri bildirmeyip, bu konuda yargısal denetimi imkansız hale getirdiğinden ve yargılama sırasında mahkemenin söz konusu bilgiye başkaca bir yöntemle ulaşma ve değerlendirme yapma imkanı da bulunmadığından ayrıca katılım payı ödenmesi aboneliğin ön koşulu olmadığından davanın kabulü ile davacıdan kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmaksızın 45833 ada 1 parsel de tapuya kayıtlı, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, Gök Sokak, ... Sitesi, B Blok, 3 nolu adreste bulunan bağımsız bölüme geçici su aboneliğinin tesisine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373. maddesinin 5.fıkrası “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir” hükmünü içermektedir.
Aynı Yasanın 45. maddesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununa eklenen geçici 4. maddesinin ikinci fıkrasında “Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulunda bulunan dosyalar, kararına direnilen daireye gönderilir.”, 4. fıkrasında ise “ Daire, mümkün olan en kısa sürede direnme kararını inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan Yasa maddeleri gereğince, yerel mahkemece verilen 21.02.2017 tarihli kısmi direnme kararına yönelik olarak yeniden inceleme yapılması neticesinde; Dairemiz 2015/12866 esas 2016/5107 karar sayılı 04/04/2016 tarihli ilamıyla her ne kadar bozma yapılmış ise de geçici aboneliğe ilişkin hüküm kurulmuş olup, geçici abonelikte kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmasının usul ve yasaya uygun olmadığı ve mahkemece verilen kısmen direnme kararının doğru olduğu, bu seferki incelemeden anlaşılmakla; yerinde
bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kısmen direnme hükmünün 6763 sayılı Kanunun 44. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen geçici 4. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.