Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16155
Karar No: 2015/13064

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16155 Esas 2015/13064 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16155 E.  ,  2015/13064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada ... 2. Asliye Hukuk ile ... 8. Tüketici Mahkemeleri tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya; Dairemizin 04/11/2015 tarihli ve 2015/5484 E. - 2015/10439 K. sayılı ilâmıyla... ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş, Dairemizin mezkur kararında maddî hata mevcudiyetinden bahisle bu hatanın düzeltilmesi mahkeme hâkimi tarafından istenilmiş olmakla, söz konusu karar ve dosya incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    K A R A R

    Dairemizin 04/11/2015 tarihli ve 2015/5484 E. - 2015/10439 K. sayılı yargı yerinin belirlenmesi kararında;
    [Dava, taşınmaz satışı vaadi ve kat karşılığı ... sözleşmesi kapsamında açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Asliye Hukuk Mahkemesince; dava konusu edilen dairelerin kat karşılığı ... sözleşmesinde geçmediğini, haricen yapılan sözleşme ile taşınmazların arsa sahibine geçirileceğinin taahhüt edildiğini, bu sebeple davacının tüketici olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    Tüketici Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına uymadığı, söz konusu taşınmazları satmak, kiraya vermek, yatırım yapmak gibi amaçlarla edindiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir.
    4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Bir hukukî işlemin sadece Tüketici Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı ... ile yaptıkları kat karşılığı ... sözleşmesi nedeni ile oluşan ve başkası adına tapuda kayıtlı bulunan 3 adet dairenin tapu kayıtlarının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Davacı tarafından talep edilen taşınmaz sayısı gözönüne alındığında davacının konut edinmek amacından ziyade yatırım maksadıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda eldeki davada uyuşmazlık Tüketici Kanunu kapsamında kalmadığından, davanın HMK"nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.], denilerek, sonuç kısmında;
    "SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince... ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE" karar verildiği, ancak gerekçede ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olduğu belirtildiği halde sonuç kısmında... ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği anlaşıldığından maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m. 304/1). HMK m. 304/1 hükmü, 1086 sayılı Kanunun 459. maddesinin “İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur” şeklindeki birinci cümlesindeki düzenlemeye karşılık gelmekte olup, bu düzenlemeyle, karardaki açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine tashih edilebileceği esası getirilmiştir.
    HMK m. 304’e göre düzeltilebilecek “yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar”, olayın gelişinden ve dosyanın incelenmesinden bir maddî hata olduğu kolayca anlaşılabilen ad veya soyaddaki harf hataları, rakamlardaki eksik yazımlar vs. hatalardır. Tabir-i diğerle, hükümlerin tashihi yoluna, tarafların kimlik bilgilerindeki hatalarla, yazı, hesap ve diğer açık ifade hatalarının mevcudiyeti hâlinde başvurulabilir.
    Tashihin nasıl yapılacağı ise, HMK m. 304/2’de belirtilmiştir. Buna göre, tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.
    Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesi, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir.
    HMK m. 304’de söz konusu olan düzeltme (tashih), hüküm verildikten sonraki dönemde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesidir. Hükümden önceki dönemde maddî hataların düzeltilmesi, HMK m. 183 hükmü uyarınca yapılır. Buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.
    Kanun yolu incelemesinde, esas yönünden kanuna uygun görülen hüküm, tarafların kimliklerine ait yanlışlıklarla, yazı, hesap veya diğer açık ifade yanlışlıklarından dolayı bozulamaz; hüküm, bu maddî hatalar düzeltilmek suretiyle onanır ( HMK m. 370/3; HUMK m. 438/8). Kural olarak, her mahkemenin kendi kararındaki maddî hataları düzeltmesi gerekir ise de, Yargıtay’ın temyiz incelemesi sonucunda karardaki maddî hataları düzelterek onama yetkisi de, “hükümlerin tashihi” kurumunun somut planda bir uygulanma şeklini oluşturmaktadır.
    Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesine ilişkin hükümler kanun yolu incelemesi sonucunda verilen kararlar bakımından da uygulanır. Diğer bir deyişle, hükümlerin tashihi istemi, hükmün tavzihinde olduğu gibi hem ilk derece hem de Yargıtay kararlarına karşı istenebilir. Yargıtay onama ve bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunması hallerinde dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayanılarak verilmiş olan onama ve bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Diğer bir deyişle, Yargıtay’ın istikrar kazanmış görüşüne göre maddî hata kazanılmış hak oluşturmaz.
    Dairemizin 04/11/2015 tarihli ve 2015/5484 E. - 2015/10439 K. sayılı yargı yerinin belirlenmesi kararında; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi” denildiği halde, kararın sonuç kısmında zuhulen “... ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesi” şeklinde yazıldığı anlaşılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dairemizin 04/11/2015 tarihli ve 2015/5484 E. - 2015/10439 K. sayılı yargı yerinin belirlenmesi kararının sonuç kısmında yer alan “Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... ... 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE” cümlesinde geçen (zuhulen yazılmış bulunan) “... ... 13.” kelimelerinin “... 2.” olarak düzeltilmesine 23/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi