3. Hukuk Dairesi 2020/11343 E. , 2021/9727 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Davacı; davalı ... Tatil Hizmetleri Ltd. Şti ile 24/12/2011 tarihli devremülk pay vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşme nedeni ile kendisinden 7.850,00 TL tahsil edilerek ibra edildiğini, ancak sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini istemiş, 21/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile ... Otel İşletmeleri Turizm İnşaat Ticaret A.Ş.’yi davaya dahil etmiş, dahili davalının sözleşme içeriğine göre sağlayıcı olduğu, diğer davalı şirket ile aralarında organik bağ olduğu, bu nedenle davacıya karşı sorumlu olduğu bildirerek sözleşme bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı ... Tatil Hizmetleri Ltd. Şti.; davaya cevap vermemiştir.
Dahili davalı ... Otel İşletmeleri Turizm İnşaat Tic A.Ş.; sözleşmede imzası bulunmadığından davacıya karşı sorumluluğu olmadığını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında akdedilen 24/12/2011 tarihli sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğundan sözleşmenin feshine, davacı tarafça ödenen 7.850,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar dahili davalının temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26/01/2016 tarihli ve 2014/47404 Esas, 2016/1485 Karar sayılı kararıyla “Somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir...” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; 24/12/2011 tarihli devremülk pay vaadi sözleşmesinin, ... Tatil Hizmetleri Ltd.Şti. ile tüketici arasında yapıldığından iki taraf arasında hüküm doğuracağı, dahili davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic. A.Ş.’nin sözleşmede taraf olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dahili davalı ... Otel işletmeleri Turizm Ticaret A.Ş aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ... Tatil Hizmetleri Pazarlama Turz.Tic.Ltd.Şti ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin iptaline, 7.850 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Tatil Hizmetleri Pazarlama Turz.Tic.Ltd.Şti"den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Türk hukuk sisteminde hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen kimse, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. Davaya dahil edilen kimse davada davalı sıfatının kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz.
HMK.’nın 58 md. hükmüne göre dava açıldıktan sonra davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatının kazanılması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almamakta olup; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şahıslar dışında hüküm kurulamayacağı gibi mecburi dava arkadaşlığı dışında dahili dava edilerek yargılama yapılması uygun da görülmemektedir.
Hal böyle olunca, mahkemece; dahili davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, husumet yokluğu nedeniyle dahili davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, davacı tüketici harçtan muaf olmasına rağmen peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Başkan