1. Hukuk Dairesi 2020/2293 E. , 2021/6615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı ...’in, saklı payını ihlal etmek ve miras hakkından mahrum bırakmak amacıyla maliki olduğu ... ve ... parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, yine aynı amaçla ... parsel sayılı taşınmazın bedelini 3. kişiye bizzat ödemesine karşın davalı oğlu ... adına tescil ettirdiğini, davalı ...’ın ... ve ... parsel sayılı taşınmazları 3. kişilere devrettiğini, davalıya yapılan satışların aslında bağış olduğunu ileri sürerek, çekişme konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden saklı payı oranında tazminat ve diğer çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmaz yönünden saklı payını ihlal eden miktarın tenkisi için şimdilik 100.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, yargılama aşamasında ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
Davalı, öncelikle tenkis isteği yönünden 1 yıllık hak düşürücü sürenin ve tazminat isteği yönünden de 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, ... sayılı parsel bedelinin muris tarafından ödenmesi nedeniyle hukuki işlemin menkul bağışı niteliğinde olduğunu ve herhangi bir şekle tabi olmadığını, ... sayılı parselin bedelini murise ödediğini, ... sayılı parselin ise muris ile bir ilgisinin bulunmadığını, 3. kişiden satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tenkis istemli davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz yönünden yapılan işlemin gizli bağış olduğu ve Türk Medeni Kanunu’nun 571. maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin anılan taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davacı tarafından dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların muris tarafından davalı ...’e devredilmesi nedeniyle davalıdan muris muvazaasına dayalı tazminat istendiği, terekeye yönelik haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası davalarının zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği, ne var ki mahkemece bu husus gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile anılan taşınmazlar yönünden de tenkis istendiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi hatalıdır. Hal böyle olunca, dava konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların muris tarafından davalı ...’a devrinin muvazaalı olup olmadığının araştırılması, taraf delillerinin toplanması, murisin iradesinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu, 100.000,00 TL değer üzerinden harçlandırılmak suretiyle açıldığı ve davanın reddedildiği gözetildiğinde, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde dava konusu ... parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesi ile reddine, diğer dava konusu taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla,duruşma günü olarak saptanan 09.11.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılardan asıl ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ne var ki, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan dava reddedilmiş olmasına rağmen, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükme 7. fıkra olarak "" Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre (kabul-ret oranına göre) hesaplanan 8.552,81 TLvekalet ücretinin davacılardan tahsil edilerek davalıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.