Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16517
Karar No: 2017/17309
Karar Tarihi: 07.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16517 Esas 2017/17309 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16517 E.  ,  2017/17309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kişisel eşyaların iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile görücü usulüyle evlendiklerini, sürekli tarlada çalıştırıldığını, hakaret ve tehditlere maruz kaldığını, davalının ailesi ile ortak konutta yaşadıklarını, iki kere evden kovulduğunu, ilkinde ziynetlerle evden ayrıldığını, barışmaları üzerine eve döndüğünü, ziynetlerin elinden alınarak, davalının ailesiyle yaşadıkları konutun tadilatı için bozdurulduğunu, bozdurulan ziynet eşyalarının iade edilmediğini, daha sonra yine evden kovulduğunu, ineğin düğünde hediye edildiğini belirterek, çeyiz eşyalarının, 18 adet çeyrek altın ve 50 gr 22 ayar bir altın setten oluşan ziynet eşyalarının ve bir damızlık inek ve ondan doğma danasının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; çeyiz eşyalarının iadesine hazır olduğunu, altınların bir kısmını davacı evden ayrılırken yanında götürdüğünü, kalan kısmıyla ise yaşadıkları eve birtakım şeyler yaptırıldığını, davacının rızası ile bunların yaptırıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, kişisel eşyalar dava sırasında davacı tarafa teslim edildiğinden konusuz kalan davaya ilişkin olarak herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına, davacının danadan kaynaklanan alacak talebinin miktar itibarıyla kısmen kabulüne, 3.000 TL"nin davalıdan tahsiline, bir adet dana yavrusu ile nizalı ziynet eşyalarından kaynaklanan alacak talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.
    Hayat deneylerine göre olağan olanın ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir.
    Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur.
    Somut olayda davacı kadının iddiası, dava konusu ziynet eşyalarının evden ayrılırken elinden alındığı ya da götürülmesine engel olunduğu değil, evliliğin devamı süresince davalı tarafça elinden alınarak, evin tadilatı için bozdurulduğu ve harcandığı yönündedir. Davacı bu iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Taraflar arasındaki ... 8 Aile Mahkemesinin 2013/189 E-2014/89 K. sayılı boşanma davasında; davalı kocanın cevap- karşı dava dava dilekçesinde " davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu altınlar ise davacının kendi isteği doğrultusunda kendi evlerinin pencerelerine demir korkuluk ve evin ön kısmına sundurma yapılması için bozdurulmuştur" şeklinde beyanda bulunmuştur. Tarafalrın dinletmiş olduğu tanıklar da ziynet eşyalarının, tarafların davalının ailesiyle birlikte yaşadıkları evin tadilatında kullanılmak üzere bozdurulduğunu beyan etmişlerdir. Bu haliyle takıların davacıdan alınıp bozdurulduğu hususu sabittir. Davalı söz konusu takıların, davacının isteği ve onayı ile bozdurulduğunu ispatla yükümlüdür. Dinelenen davalı tanıkları "... biz bunları bozduralım, kısmen ihtiyaçlarımıza harcayalım...", "...davalı davacınında bulunduğu bir ortamda "bu altınlar emniyette değil, eşimle karar aldık bunları bozduracağız, evin ihtiyaçlarına harcayacağız dedi, davacı buna herhangi bir şekilde tepki göstermedi, aksine kocasını destekledi..." ve "... davalı bana, eşimle karar aldık, altınları bozdurduk, bununla pencerelere parmaklık, eve saç yaptıracağız, demişti..." şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Davalının dinlettiği tanık beyanlarından, davacıya ait takıların bozdurulmasında davacının açık ve kuşkudan uzak bir halde rızasının var olduğu sonucu çıkmamaktadır. Ayrıca bozdurulan takıların, tarafların müşterek olarak yaşadıkları ayrı bir ev için değil, davalının ailesiyle birlikte yaşadıkları ev için bozdurulduğu anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca, davalı kocanın, evlilik birliği içinde bozdurularak harcanan ziynetlerin, rızayla ve iade şartı olmaksızın kendisine verildiğini ispatlayamadığı, bu nedenle dava konusu olan ve varlığı ispat edilebilen ziynetleri iadeyle mükellef olduğu hususu tartışmasızdır.
    Öyle ise, mahkemece; evlilik birliği içinde bozdurulduğu anlaşılan ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, ziynet eşyalarına yönelik talebin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi