3. Hukuk Dairesi 2017/13186 E. , 2017/17361 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar ... vd. ile davalılar ... vd. aralarındaki tazminat davasına dair ... 3.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 09/12/2014 günlü ve 2014/342 E.-2014/510 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 26/01/2017 günlü ve 2017/649 E.-2017/746 K. sayılı ilama karşı davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, davalıların ortak çocuğu olan ... ...’nın 11/04/2008 tarihinde davacılar ... ve ...’in oğlu, ... ve ...’in kardeşi olan ... ...’i tabanca ile vurarak kasten öldürdüğünü, olay sonrasında ... ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/136 esas 2008/158 karar sayılı kararı ile kasten adam öldürmek suçundan mahkumiyetine karar verildiğini belirterek davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminatın ve fazlaya dair haklarının saklı tutulması kaydı ile 1.000,00 er TL maddi tazminatın, diğer davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 50.000,00. TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi, 2.000,00 TL. maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir .
Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararının davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 13.05.2014 gün 2014/718 Esas, 2014/7447 Karar sayılı ilamı ile , tüzel kişilerin organlarının işledikleri haksız fiil aynı zamanda suç teşkil ediyorsa ceza zamanaşımı süresinin tüzel kişi aleyhine açılan tazminat davasında da uygulanması gerekliliğinden sözedilerek olayda uzamış ceza zamanaşımı hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamındaki suç teşkil eden haksız eylem ile davalıların herhangi bir fiili irtibatlarının bulunmadığı, reşit olmayan küçük çocuklarının işlediği kasten adam öldürme suçundaki eylemin tüzel kişilerin organlarının tüzel kişinin uzvu olarak hareket etmesindeki ve tüzel kişi adına hareket etmesindeki nedenselliğin bulunmadığı gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir. Anılan direnme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş , Dairemizin 2017/649 Esas – 2017/746 Karar sayılı ve 26/01/2017 tarihli ilamı ile direnme kararının onanmasına karar verilmiştir .
Onama ilamına karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
"Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde,Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. ( Aleyhe bozma yasağı ).Bundan başka,taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde,Yargıtay" ın (temyiz eden tarafın lehine olarak ) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık,temyiz eden tarafın,önceki (bozulan ) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez.Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı " denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın , önceki (bozulan ) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi ,usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir." (Prof.Dr...,Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737 )
Somut olayda; mahkemece verilen direnme kararı, yalnızca davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, diğer temyiz itirazlarının yanında, verilen ilk kararda reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, bu kararı yalnızca davacılar vekilinin temyiz ettiğini , bozma sonrası verilen direnme kararında ise reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalılar yararına nisbi vekalet ücretine hükmedildiğini, bunun kazanılmış hakkın ihlali olduğunu ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir. Ne var ki; Dairemiz tarafından kazanılmış hakkın gözden kaçırıldığı , nisbi vekalet ücreti yönünden düzeltilmesi gereken hükmün yanılgı ile onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır. Davalılar yararına hükmedilen nisbi vekalet ücreti yönünden , davacının karar düzeltme isteğinin kabulü gerekir. Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairece verilen 26/01/2017 tarih ve 2017/649 Esas, 2017/746 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün 5. fıkrasında yeralan " 23.200.00.- TL nisbi " ifadelerinin çıkarılarak yerine " 1.500.00.- TL maktu " ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine 11.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.