9. Hukuk Dairesi 2015/16423 E. , 2015/21815 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve dini bayram tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının asgari geçim indirimi alacağını talep etmesi üzerine davalı tarafından 01.09.2010 tarihinde işten çıkarıldığını, aylık net ücretinin 1100 TL. olmasına rağmen SGK"na ücretlerinin düşük bildirildiğini, bunun dahi davacı açısından haklı fesih nedeni sayıldığını, davacının bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram, dini bayram tatil ücreti, genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının 01.09.2010 tarihinde işe gelmediğini ve aynı gün bir başka işyerinde daha yüksek ücretle işe başladığının SGK kayıtları ile sabit olduğunu, gene aynı gün Bölge Çalışma Müdürlüğü"ne şikayette bulunduğunu, yani iş aktini davalının feshetmediğini, davalının bu süreçte davacının işe dönemsini beklediğini ve başka yerde işe başladığını öğrenince ihtarname keşide ettiğini, resmi çıkış işlemlerini de buna göre yaptığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının iş sözleşmesinin 01/09/2010 tarihinde feshedildiği ve bu tarihte Bölge Çalışma Müdürlüğü"ne şikayette bulunduğu dikkate alındığında, bu tarihten sonraki günlerde işe gelmediğine ilişkin düzenlenen tutanakların ve bu nedene dayalı olarak yapılan fesih işleminin hukuki değer taşımayacağı, dava konusu olayın 01/09/2010 tarihi itibari ile değerlendirilmesi gerektiği, dinlenen davalı tanıkları, davacının işe gelmediği için işten çıkarıldığını beyan ederken, davacı tanıkları işyerinde asgari geçim indirimi ödenmediği için davacının işverenlerle tartıştığını ve bu sebeple işten çıkarıldığını, davacı tanığı ...... işyerinde asgari geçim indirimi ödemesi yapılmadığı halde her ay baskı ile imzalatılan bordrolarda asgari geçim indirimi ödemesi yapıldığının gösterildiğini, davacının da bu durumu sorduğu işçin işten çıkarıldığını beyan ettiği, bu beyanlar karşısında davacının iş sözleşmesinin 01/09/2010 tarihinde davalı işverenlikçe haklı bir neden olmaksızın sona erdirildiği ve davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, ihbar tazminatı açısından, müfettiş incelemesi sonucu işçiye verilen cevap yazısında ”devamsızlıktan iş aktinin feshedildiği belirtilmiş ise de, 2010 yılı Ağustos ve Eylül aylarının ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile işçinin işi bıraktığın belirlendiğinden yapılan fesih işlemi 4857 s. Kanun"un 25. maddesine aykırı olduğundan işçinin kıdem ve ihbar tazminatı alması gerektiği" belirtilmiştir. Davacının işten çıkarıldığını ileri sürdüğü 01/09/2010 tarihinde hizmet dökümünde başka bir işyerinde çalışmaya başladığı, davalının başka yerde çalışmak için davacının kendsinin işi bıraktığını savunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı işçinin iş aktini haklı nedenle feshettiği anlaşılmaktadır. İlk fesihle iş akti zaten sona erdiğinden, iş akti sona erdikten sonra davalı işverenin devamsızlıktan feshettiğini ileri sürmesinin, hukuken bir neticesi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı işçinin kıdem tazminatı almaya hak kazandığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan, haklı nedenle dahi olsa iş aktini fesheden tarafın ihbar tazminatı almaya hakkı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesi yerinde ise de, ihbar tazminatı talebinin reddi yerine kabulü hatalıdır.
3-Yıllık izin ücreti açısından, dosyada mevcut 27/02/2009 tarihli yıllık izin pusulasının taraflardan sorularak yıllık izin ücreti hesabında gözetilip gözetilmeyeceğinin irdelenmemesi hatalıdır.
4-Asgari geçim indirimi alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, bu bağlamda, dava dilekçesinde yasal faiz talep edildiğinden dava dilekçesindeki miktara yasal faiz, davacı vekilinin ıslah dilekçesinde ise en yüksek mevduat faizi talep edildiğinden, ıslahen artırılan kısma, yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.