MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 05.04.2012 tarihli dava dilekçesinde, kadastro sırasında ... Köyü, 102 ada 28 parsel sayılı taşınmazın, tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak adına tesbit edildiğini, 1960 yılından bu yana zilyetliğinde olan bu parselle birlikte kullanılan 100 m2"lik kısmın bitişik ... ada ... nolu orman parseli içinde kaldığını iddia ederek, bu kısmın orman sınırları dışına çıkarılarak, tapu kaydının iptali ile tarla niteliği ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, ... ada ... parselin kadastro tutanağının 05.03.2002 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 05.04.2012 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince açılan, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmış, 31.01.2002-04.03.2002 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.