20. Hukuk Dairesi 2013/10908 E. , 2014/69 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi; Göcek Köyü, 474 parsel sayılı 628,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemleriyle dava açmıştır.
474 parsel sayılı 628,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, narenciye ve incir bahçesi niteliği ile davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu Göcek Köyü, 474 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt tesciline ve davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
1) Tapu iptali ve tescil kararına yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 474 parsel sayılı taşınmazın tamamının kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı gerçek kişi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı gerçek kişi vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Türk Medenî Kanununun 683. maddesi uyarınca mülkiyet hakkı bulunan malik hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde yararlanma, kullanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Yine aynı hüküm uyarınca, haksız bir elatma varsa anılan hüküm malike her türlü haksız elatmanın önlenmesini isteme yetkisi de tanımıştır. Somut olayda, davanın açıldığı tarihte dava konusu taşınmaz davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır. Davalı gerçek kişi, dava tarihinden önce taşınmaz üzerinde tapu kaydına dayanarak tasarrufta bulunduğundan, davalının dava konusu taşınmaza haksız bir elatmasından söz edilemez. Bu itibarla, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesini ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yolunda
hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı gerçek kişi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın tapu kaydının iptali yönünde kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile davalı gerçek kişi vekilinin elatmanın önlenmesi kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile elatmanın önlenmesine ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.