MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacının kadastro mahkemesine verdiği 24/08/2010 tarihli dava dilekçesinde;... Köyünde dava konusu ettikleri taşınmazın davacının zilyetliğinde fındıklık olduğu halde, orman sınırı içinde bırakıldığını iddia ederek, bu sınırlamanın iptalini, taşınmazın 2/B madde kapsamında orman sınırı dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır.
Kadastro mahkemesince, taşınmaza tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya genel mahkemeye aktarılmış; asliye hukuk mahkemesince, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek - 4. maddesine göre yapılan çalışmaya itiraz süresi içinde Ek -4 madde tutanağı tutulmayan ormanda kalan taşınmaz hakkında açılan sınırlamaya itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05/12/1990 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazın Ek 4. madde çalışması sırasında tutanak düzenlenmeyen, orman sınırı içinde kalan yerlerden olduğu, yörede yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarının 1990 yılında kesinleştiği, 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürelerin çoktan geçtiği, bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmasının, davacıya tahdidin iptali için yeni bir dava hakkı vermeyeceği gibi, idareyi 2/B uygulaması yapmaya zorlayıcı bir dava açma hakkı da vermeyeceği belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ..."ye yükletilmesine 07/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.