Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5931
Karar No: 2017/17644
Karar Tarihi: 14.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/5931 Esas 2017/17644 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/5931 E.  ,  2017/17644 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; ... İli, ... ilçesi, ... Beldesi, ... köyü, ... Mevkiinde bulunan 953 parsel nolu tarlanın davacı ...’un babası ... ... tarafından 1974 yılında kendilerine verildiğini, ancak tapuda devir işlemi yapılamadığını, murisin sözüne güvenerek söz konusu 7,5 dönüm büyüklüğünde olan tarlanın etrafını tel örgülerle çevirerek imarına başladıklarını ve 150 adet aşılı dikme zeytin satın alarak diktirdiklerini, ağaçların verimli hale gelebilmesi için tarlayı 4 yıl boyunca her hafta traktörle suladıklarını, bu işlemler için masraf yaptıklarını, ..."un 2010 yılında vefatından sonra söz konusu taşınmazın ...’un sağlığında, oğlu ..."a vermiş olduğu vekaletnameye istinaden davalı ...’a satıldığının ortaya çıktığını, bunun üzerine davalı ile aralarında 02.12.2010 tarihinde yaptıkları anlaşmada davalının, söz konusu yerin kendilerine ait olduğunu kabul ettiğini ve tarlayı kendilerine 3 ay sonra devredeceğine ilişkin taahhüt verdiğini, bu 3 aylık sürenin geçmesine rağmen herhangi bir devir işleminin gerçekleştirilmemesi üzerine 13.04.2011 tarihinde söz konusu zeytinliğin devrinin veyahut parasının iadesinin yapılacağını belirten bir anlaşma daha yaptıklarını, ancak bu zamana kadar taşınmazın devri gerçekleşmediği gibi herhangi bir ödeme de yapılmadığını, davalının sebepsiz yere zenginleştiğini beyan ederek söz konusu 7,5 dönümlük taşınmaz için yaptıkları masraflarının uzman bilirkişiye hesaplattırılarak sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davaya konu taşınmazı bedelini bizzat önceki malike ödeyerek 2003 yılında satın aldığını, davacıların taşınmazı eski malikin kendilerine bıraktığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacıların 37 yıl öncesinde eski malik adına kayıtlı olan taşınmaza yaptıkları masrafları kendisinden istemelerinin hukuka aykırı olduğunu, davacılar 02/12/2010 tarihinde aralarında bir sözleşme yaptıklarından daha sonra da tarlanın kendilerine devredilmemesi
    nedeniyle yeni bir sözleşme yapıldığından bahsetseler de böyle bir sözleşmenin olmadığını ancak kendisinin bilerek ya da bilmeyerek, hataya düşürülerek ya da başka türlü iradesi fesada uğratılarak imzaladığı herhangi bir sözleşme, belge var ise bu imzalara karşı beyanda bulunma hakkını saklı tuttuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; dava konusu ağaçların dikili olduğu taşınmazın davacı ..."nın babası, davacı ... ve davalı ..."in kayınpederi olan müteveffa ..."un, oğlu ..."e verdiği vekaletnameye istinaden davalı damat ..."e 05/11/2003 tarihinde satıldığı, müteveffa ..."in 2010 yılında vefat ettiği, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporlarına göre zeytin ağaçlarının tahmini 1970’li yılların başından itibaren peyderpey dikildiği, ağaçların ortalama 25-35 yaşlarında olduğu, yaşları itibariyle zeytin ağaçlarının ..."un sağlığında dikilerek yetiştirildiği, dinlenen tanık beyanlarına göre ve tüm dosya kapsamı uyarınca müteveffa ... damatları olan davacı ve davalının, müteveffa ... sağlığında ve onun adına maliki bulunduğu taşınmaza zeytin ağaçlarını birlikte diktikleri ve yetiştirdiklerinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, davalıya ait taşınmaza yapılan masrafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir.
    Somut olayda, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15/04/2013 tarihli raporda, inceleme konusu 02.12.2010 tarihli anlaşma senedinde davalı ...’a atfen atılı imzanın teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret basit tersimli bir imza olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere ...’un eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüş, Mahkemece davacıların imza incelemesi yönünden yeniden bilirkişi raporu aldırılması talebi reddedilmiş, Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
    Mahkemece, bahsi geçen rapor hükme esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Adli Tıp Kurumundan alınan raporun bu hali ile kesin kanaat içermediğinden hüküm kurmaya elverişli olmadığı açık olup; söz konusu raporun anılan kurumdan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ona üstünlük sağlamayacağından kesin kanaat bildirmeyen mevcut rapora göre sonuca gidilemez. Zira, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nin imza incelemesinde son mercii olarak kabulü hususunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır (HGK."nun 07.10.2009 tarih ve 2009/12-282 sayılı kararı).
    Hal böyle olunca mahkemece, davacılar tarafından yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması talep edildiğine göre; güzel sanatlar fakültesinden (grafoloji alanında uzman) oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulu aracılığı ile yeniden inceleme yaptırılarak taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    2- Dosya kapsamında ifadesine başvurulan tanıklardan ... hakkında, daha sonra sunduğu dilekçesinde davalının tavsiyeleri ile yanlış tanıklık yaptığını ve vicdanı rahatsız olduğu için yeniden tanıklık yapmak istediğini beyanı üzerine yeniden dinlenme talebi mahkemece reddedilerek, suç duyurusunda bulunulmuştur.
    Mahkemece incelenen ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/1107 soruşturma sayılı dosyası, tanıklardan ... hakkında davalı vekilince bulunulan suç duyurusu üzerine yapılan soruşturmaya ilişkin olup tanık ... hakkında yapılan suç duyurusu üzerine Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturmanın sonucu takip edilmediği gibi, soruşturma sonucu ne karar verildiği dosyaya yansıtılmamıştır.
    O halde mahkemece, ilgili soruşturma dosyasının sonucu araştırılarak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi