Esas No: 2021/15313
Karar No: 2022/4240
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15313 Esas 2022/4240 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/15313 E. , 2022/4240 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 17. Hukuk dairesi'nin 23/10/2018 tarih ve 2015/17468-2018/9466
sayılı ilamında "sürücülerin olaydaki kusur durumları yönünden kaza tespit tutanağı ile eldeki dosyada alınan bilirkişi raporu arasında çelişkinin giderilmesi için mahkemece, dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan seçilecek kusur uzmanı bilirkişi kuruluna tevdii ile tüm dosya kapsamı irdelenerek oluşa göre kusur durumlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, eğer başka bir aracın kusuru yok ise bütün kusurdan davalı sigortalının sorumlu tutulması ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi ve davacılar desteği ...'in kaza anında kask takıp takmadığının araştırılması, kask takmaksızın motorsiklette yolculuk ettiğinin anlaşılması halinde, BK'nun 44. maddesi (TBK 52. md.) uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim (Dairemiz uygulamasına göre bu oran % 20) gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; tazminatın miktarını belirleme konusunda yetkili ve görevli olan mahkemece re'sen dikkate alınması gereken müterafik kusur üzerinde hiç durulmadan eksik incelemeyle hüküm kurulmasının da doğru görülmediği " belirtilerek mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda,davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplerinin kısmen kabulü ile 74.930,75 TL destekten yoksun kalma tazminatından hakkaniyete uygun olacak şekilde %20 oranında indirim yapılmak suretiyle 56.944,06 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... yönünden kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; 68.155,91 TL destekten yoksun kalma tazminatından hakkaniyete uygun olacak şekilde %20 oranında indirim yapılmak suretiyle 54.524,72 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... yönünden kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; Davacıların cenaze ve defin giderine ilişkin talebinin kabulü ile 1.000,00 TL cenaze ve defin giderinin davalı ... yönünden kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren
işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı ... Sigorta A.Ş. yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar Seyran ve ...'e verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; Baba ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; 18 yaşından küçük kardeşler ..., ... , ... ve ... için 3.000,00'er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsili ile velayeten davacılar ... ve ...'e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; 18 yaşından büyük kardeşler ..., ... ve ... için 5.000,00'er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; karar verilmiş, davacılar ... ve ... vekili ile ... vekili kararı temyiz etmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ... vekilinin aşağıdaki 2 numaralı bent ve davacılar vekilinin 3 ve 4 numaralı bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
1-Dava trafik kazasında ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bozma öncesi kararda davalı ... hakkında davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Sigorta A.Ş. tarafından temyiz edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı ... Sigorta A.Ş'nin bir kısım temyiz itirazları kabul edilerek bozulmuştur.
Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Yalnızca bozulan kısımlar hakkında inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekir. Bozmanın kapsamı dışındaki kısımlar usulen kesinleşmiş ve bu yönler taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmuştur. Mahkemece, davalı ... yönünden bozma öncesi verilen ilk kararın davacılar tarafından temyiz edilmediği ve kesinleşmiş olduğu gözetilmeksizin davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
2- Tek bir olaya bağlı aynı haksız eylemden değişik hukuki nedenlerle sorumlu olanlardan her biri, BK.nun 50. ve 51. (6098 sayılı BK’nun 61 ve 62. md.) maddeleri uyarınca, zarardan müteselsilen sorumludurlar. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, aynı Kanunun'un 141. (6098 sayılı BK’nun 162. md.) maddesine göre, borcun tamamından sorumludurlar. Nitekim, 2918 sayılı KTK'nun 88/1. maddesinde, trafik kazası nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. Davacılar, zararlarını müştereken ve müteselsilen talep edebilecekleri gibi yasanın verdiği müteselsilen talep hakkından açıkça vazgeçerek her bir failin kusuru oranında da talepte bulunabilirler.
Somut olayda davacıların desteği dava dışı motorsiklette yolcu olup,motorsiklet ile davalının sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazasında vefat etmiştir.
Davacılar tarafından dava dilekçesi ve ıslah dilekçesinde açıkça zararın tümünün davalılardan (karşı araç) müştereken ve müteselsilen tahsili için talepte bulunulmuş, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalıya sigortalı aracın %75 kusur oranına göre sorumlu olduğu kabul edilerek, bu kusur oranına göre tazminatın
davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili yönünde karar verilmiştir. Ancak varılan dosya kapsamına uygun olmamıştır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereği davacılar davalı ... Şirketinden (karşı aracın sigortası) zararın tamamını talep ettiğine göre Mahkemece zararın tümünden davalı ... Şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde kusur oranına göre belirlenen miktardan sorumlu olacağı yönünde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Çalışma gücü kaybı zararının hesabında yaralanan veya ölenin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Davacıların desteği ... mesleği ile ilgili, Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/34 talimat sayılı dosyasında, 3 tanık dinlenmiş, beyanlarında, müteveffa ...'in ölmeden önce çobanlık işi yaptığını, 5 ay boyunca kendilerinin koyunlarını güttüğünü bunun karşılığında, kendisine aylık 2.000,00 TL olmak üzere 3 kişi olarak toplamda 10.000,00 TL maaş ödemesi yaptıklarını belirtmişlerdir.
Somut olayda mahkemece bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda davacının geliri hesaplanırken 2.000,00 TL maaş aldığı gözetilerek hesap yapılmış ve belirlenen tazminata hükmedilmiş, davalı ... vekili desteğinin gelirinin asgari ücret baz alınarak hesaplanması yönünden ve kusur belirlemesi yönünden karar temyiz etmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 23/10/2018 tarih ve 2015/17468 -2018/9466 sayılı ilamı ile karar, davalının kusura ilişkin temyizleri yönünden bozulmuş, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bozma neden ve şekline göre şimdilik incelenmesine gerek görülmediği belirtilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamada alınan 29/01/2020 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, desteğin 5 aylık çobanlık işi için aldığı 10.000,00 TL, 12 aya bölünerek aylık 833,00TL gelir elde ettiği ve bu gelirin asgari ücrete eşdeğer olduğu kabul edilerek, müteveffanın asgari ücret tutarı üzerinden çalıştığı varsayılarak hesaplama yapılmış ve mahkemece bu rapora göre karar verilmiştir. Ancak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda davacıların desteğinin ölmeden önce yılın 5 ayında çobanlık işi yaptığı ve aylık 2.000,00 TL gelir elde ettiği dosya kapsamından tanık beyanları ile sabit olduğuna göre desteğin gelirinin, yılın 5 ayı için çobanlık yaparak kazandığı maaşı üzerinden, geri kalan aylar için ise asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilip, bilirkişiden ek rapor alınarak destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanması gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDiNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ile 3 ve 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ... ve ... ve davalı ...'a geri verilmesine 08/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.