21. Hukuk Dairesi 2018/4734 E. , 2019/3326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
1– Manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar için kesinlik sınırı, karar tarihi 20/07/2016-01/12/2016 tarihleri arasındaki ilamlar için 25.000,00 TL, 02/12/2016-31/12/2016 tarihleri arasında 40.000,00 TL, 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 41.530,00 TL ve 01/01/2018 tarihinden sonra verilen kararlar için 47.530,00 TL" dir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde davacı için 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı için 17.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince verilen 19/04/2018 tarihli kararda ise taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davacı ve davalı şirket vekilleri temyize getirmiştir. Bu kapsamda; davacı için hükmolunan manevi tazminat miktarının aleyhine hüküm verilen taraflar yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı için hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı ve davalı şirket vekillerine ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar verilmiştir.
2- Maddi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
a) Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden,
Davacı vekili, 22/11/2017 harçlandırılmış ıslah dilekçesi ile sonuç olarak 84.601,37 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı için 82.258,22 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda ise taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu kapsamda; davacı için hükmolunan maddi tazminat miktarının aleyhine hüküm verilen davacı yönünden temyiz sınırının altında kaldığı açıktır.
O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı için hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz kabiliyeti olmayıp, davacı vekiline ait temyiz itirazlarının 6100 sayılı HMK."nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİNLİKTEN REDDİNE karar verilmiştir.
b) Davalı şirket vekilinin temyiz itirazları yönünden,
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı şirket vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesin, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.