3. Hukuk Dairesi 2021/6730 E. , 2021/9841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; sahibi bulunduğu şirket ile tarımsal sulama ekipmanları üretimi yaptığını, adına kayıtlı bulunan abone için 10/03/2015 tarihli kaçak tutanağına istinaden 2.866,30 TL kaçak tahakkuku ve 30/06/2015 tarihli sayaç mühürleme tutanağına istinaden 3.286,30 TL borç tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik ya da ayrı hat çekmesinin mümkün olmadığını, işletmesinin üç gün elektriksiz kaldığını ve imalatlarını tamamlayıp müşterilerine teslim edemediğini, ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek; 12/03/2015 tarihinde ödediği 2.866,30 TL ile 14/07/2015 tarihinde ödediği 3.286,30 TL olmak üzere toplam 6.152,60 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle, 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının davayı açmaya ehil olmadığını, dosyaya konu kaçak tutanağının davacı adına tutulmadığını, şirket adına tutulduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın aktif husumet yokluğundan reddine yönelik verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine Dairece verilen 13/09/2018 tarihli ve 2018/4434 E. 2018/8539 K. sayılı kararla; "...somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava konusu abone sözleşmesinin davalı tarafından dosyaya sunulamadığı, ancak davalı şirketin sisteminde aboneliğin davacı adına kayıtlı olduğunun belirtildiği, dava konusu 2.866,30 TL kaçak tahakkukunun sistemde davacı adına gözükmesine rağmen, üzeri elle çizilerek şirket adının yazıldığı, yine dava konusu 3.286,30 TL faturanın da davacı adına düzenlendiği anlaşıldığından, davacının aktif husumet ehliyeti bulunduğu ve işin esasına girilerek inceleme ve değerlendirme yapılması gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; keşifte dinlenen tutanak mümzi beyanları ve alınan bilirkişi raporu nazara alındığında, davacının kaçak elektrik tutanak tarihinde kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kaçak elektrik tahakkuku nedeniyle istirdat istemine ilişkindir.
08/05/2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin (EPTHY) 26. maddesinde kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilen kullanımlara yer verilmiş, aynı yönetmeliğin 27 ve devamı maddelerindede kaçak elektrik tüketim bedelinin hesaplamasının ne şekilde yapılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda; mahkemece mahallinde elektrik elektronik mühendisi bilirkişi ile 12/03/2020 tarihinde keşif yapılmış, tutanak mümzileri keşifte dinlenmiş, alınan rapor hükme esas alınmak suretiyle davacının kaçak elektrik kullandığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu 14/08/2020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde, kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan yukarıda ifade edilen EPTHY hükümlerine göre bir değerlendirme içermediği, davacının dava dilekçesinde istirdat istemine konu ettiği 6.152,60 TL’lik miktara ilişkin herhangi bir hesaplama yapılmadığı, davacının alınan rapora aleyhine tahakkuk ettirilen toplam 6.152,60 TL’nin neye göre ve nasıl hesaplandığı, doğru olup olmadığının raporda irdelenmediği yönünden de itiraz ettiği açık olmakla, söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı kuşkusuzdur.
Bu itibarla mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden kaçak kullanım olup olmadığı, var ise davacının sorumlu olması gereken miktarın kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri çerçevesinde hesaplanması konusunda taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, 59,30 TL peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.