Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8077
Karar No: 2014/266
Karar Tarihi: 09.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8077 Esas 2014/266 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/8077 E.  ,  2014/266 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili, müdahil davacı vekili ... vekili ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü 22, 26 ve 75 sayılı parseller bitişiğindeki üç parça taşınmazlarının tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne; fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 11750 m2, (B) harfi ile gösterilen 7800 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 7000 m2 yüzölçümündeki taşınmazların tarla niteliği ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/04/2009 tarih ve 2009/4928-7086 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [ Mahkemece, ... Köyünde bulunan (A) harfi ile gösterilen 11750 m2, (B) harfi ile gösterilen 7800 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 7000 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar hakkında davanın kabulüne karar verilmiş ise de öncelikle, taşınmazların muhafaza ormanı kapsamında bulunup bulunmadığının belirlenmesi, daha sonra yörede en eski tarihli ve dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önceki tarihli resmî belgelere göre araştırma yapılarak, orman olmadıkları saptandığı takdirde, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. madde şartlarının araştırılması" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra önceki kararında olduğu gibi (A), (B) ve (C) harfleri ile işaretli taşınmazlar hakkında davanın kabulüne, davacı gerçek kişi adına tesciline, Hazinenin davasının reddine karar verilmiş; hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/02/2012 tarih ve 2012/1800 E. - 2012/2911 K. sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/04/2009 tarih ve 2009/4928-7086 E.K. sayılı bozma kararına uyulmuşsa da bozma kararı gerekleri yerine getirilmemiştir. Mahkemece yeni bir keşif yapılmaksızın, önceki raporu veren uzman bilirkişi ..."dan ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Aynı davacı tarafından açılan mahkemenin 2010/36 sayılı dosyasında davaya konu taşınmazı da inceleyen ek raporda taşınmazların 1991 tarihli memleket haritasında kısmen yeşil renkli alanda kaldığı halde, bu durumun sebebinin açıklanmadığı, taşınmazların sınırında dereler bulunduğu halde jeolog bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ve yine 2010/36 sayılı dosyada davacının kardeşi ... tarafından, taşınmazın babaları Mustafa"dan kaldığı ve tüm mirasçılar adına tescil talebiyle müdahillik istendiği halde, mahkemece bu konunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
    - 2 -
    O halde; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında görevlendirilecek bir orman, bir ziraat, bir jeolog ve bir fen bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, taşınmazları geniş çevresiyle bir arada gösteren kadastro paftası ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, bu belgelere göre orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, uygulamada komşu parsel kayıtlarından yararlanılmalı,
    Taşınmazın orman olmadığı anlaşıldığı takdirde davacı tarafa dava dilekçesi açıklattırılıp, dayandığı hukukî ilişki belirlenmeli, murisin terekesine dahil dava dışı, başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların, kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler, davalı iseler dava dosyaları da getirtilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yukarıda açıklanan hukukî olgulara göre yöntemine uygun bir paylaşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazın hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği, ne şekilde kullanıldığı yolunda olaylara dayalı bilgi alınmalı, diğer mirasçı ya da mirasçıların, miras payına karşılık kendilerine terekeden ne verildiği duraksamasız belirlenmeli, toplanacak deliller sonucunda çekişmeli taşınmazın miras bırakan tarafından ölmeden önce zilyetliğinin davacıya devir ve teslim edilmediği veya paylaşılmadığının anlaşılması halinde ise davacı taşınmazı kendi adına tescilini dava ettiğine göre ölüm tarihinde tereke el birliği ile mülkiyet hükümlerine tabî olduğundan ve mirasçılardan biri veya birkaçının zilyetliğinin tüm mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağından, davacının tek başına tescil isteyemeyeceği gibi diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmelidir.
    Paylaşımın veya zilyetliğin davacıya muris tarafından ölmeden önce devir ve teslim edildiğinin anlaşılması halinde, belirlenen hukukî ilişki dava tarihinden 20 yıldan fazla süre önce yapılmışsa sadece davacı yönünden, 20 yıldan daha az süre önce yapılmışsa bu takdirde diğer mirasçılar ile muris yönünden aynı çalışma alanı içinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir] denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak davacıya dava dilekçesi açıklatılmış; davacının, taşınmazları kendi adına tescilini talep ettiği anlaşılmış; “ölüm tarihinde tereke el birliği ile mülkiyet hükümlerine tâbi olduğundan davacının tek başına tescil isteyemeyeceği gibi diğer mirasçıların davaya katılımın sağlanması veya miras ortaklığına temsilciler tayini yoluyla da davanın yürütülme olanağı bulunmadığından” gerekçesiyle davacının ve müdahil davacıların davasının reddine, davalı ve karşı davacı ... Hazinesinin davasının kabulüne karar verilmiş ve fen bilirkişisinin 15.01.2013 tarihli krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 23335.02 m2 , (B) harfi ile gösterilen 14.500 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 14.400 m2 yüzölçümündeki yerlerin tarla vasfı ile Maliye Hazinesi adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Orman Yönetimi tarafından orman olduğu; davacı vekili tarafından, taşınmazın bizzat davacı tarafından imar ve ihya edildiği; müdahil davacı vekili tarafından ise, diğer mirasçıların davaya katılması gerekir iken davanın reddinin usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçeleriyle temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
    - 3 -
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1977 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Çekişmeli taşınmazlar bu çalışmada taşlık ve çalılık niteliğiyle tapulama harici bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 09/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi