Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8070
Karar No: 2014/268
Karar Tarihi: 09.01.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8070 Esas 2014/268 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/8070 E.  ,  2014/268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, müdahil davacı ... vekili ile davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü 18, 19 ve 141 parsel bitişiğindeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü gereğince adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, 12.05.2005 günlü fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 26500 m², (B) harfi ile gösterilen 14500 m² ve (C) harfi ile gösterilen 14400 m² yüzölçümündeki taşınmazların tarla niteliği ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtayca yapılan inceleme sonucu Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/4926 E.- 7089 K. sayılı bozma ilamında gerekçeleri belirtildiği üzere yerel mahkeme hükmü davaya konu yerlerin muhafaza ormanı olup olmadığı gibi, taşınmazların niteliğini tespite yönelik mahkemece yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığından bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş; yapılan yargılama sonucu davacının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı Hazinenin davasının reddine ve fen bilirkişisinin 12.05.2005 tarihli krokili raporunda A harfi ile gösterilen 26.500 m² miktarındaki yerin; (B) harfi ile gösterilen 14500 m² miktarındaki yerin; (C) harfi ile gösterilen 14400 m² miktarındaki yerin tarla vasfıyla davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, yerel mahkemenin 17.02.2011 tarihli hükmü davalı ve karşı davacı Hazine ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtayca yapılan temyiz incelemesi üzerine, yerel mahkemenin 17.02.2011 tarihli hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/1799 E.- 2012/2902 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/1799 E.- 2012/2902 K. sayılı bozma ilâmında özetle; "Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; taşınmazlar 1977 yılında yapılan arazi kadastrosunda taşlık, çalılık olarak tespit harici bırakıldıklarına göre, taşınmazların davanın açıldığı 2005 yılından geriye doğru 20 yıl önceki ve daha eski tarihlerdeki kullanım durumunu ve tasarruf sınırlarını karşılaştırmalı olarak göstermek üzere hem eski, hem yeni tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinden araştırma yapılması, bu belgelere göre orman sayılmayan yerlerden olması halinde bu kez zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gereğine işaret eden bozma kararı üzerine mahkemece keşif yapılmaksızın, önceki raporu veren uzman bilirkişi ..."dan ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Aynı davacı tarafından açılan mahkemenin 2010/37 sayılı dosyasında davaya konu taşınmazı da inceleyen ek raporda taşınmazların 1991 tarihli memleket haritasında kısmen yeşil renkli alanda kaldığı halde, bu durumun sebebinin açıklanmadığı,
    -2-
    taşınmazların sınırında dereler bulunduğu halde jeolog bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı ve yine temyize konu 2010/36 sayılı dosyada davacının kardeşi ... tarafından, taşınmazın babaları ..."dan kaldığı ve tüm mirasçılar adına tescil talebiyle müdahillik istendiği halde mahkemece bu konunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece önceki bilirkişiler dışında görevlendirilecek bir orman, bir ziraat, bir jeolog ve bir fen bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, taşınmazları geniş çevresiyle bir arada gösteren kadastro paftası ile en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, bu belgelere göre orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, uygulamada komşu parsel kayıtlarından yararlanılmalı, taşınmazın orman olmadığı anlaşıldığı takdirde davacı tarafa dava dilekçesi açıklattırılıp, dayandığı hukukî ilişki belirlenmeli, murisin terekesine dahil dava dışı, başka taşınmaz mallar bulunup bulunmadığı araştırılmalı, varsa sözü edilen taşınmazların, kadastro tesbit tutanakları ve dayanakları belgeler, davalı iseler dava dosyaları da getirtilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında az yukarıda açıklanan hukuksal olgulara göre yöntemine uygun bir paylaşma yapılıp, yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu taşınmazın hangi mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet ettiği, ne şekilde kullanıldığı yolunda olaylara dayalı bilgi alınmalı, diğer mirasçı ya da mirasçıların, miras payına karşılık kendilerine terekeden ne verildiği duraksamasız belirlenmeli, toplanacak deliller sonucunda çekişmeli taşınmazın miras bırakan tarafından ölmeden önce zilyetliğinin davacıya devir ve teslim edilmediği veya paylaşılmadığının anlaşılması halinde ise davacı taşınmazı kendi adına tescilini dava ettiğine göre ölüm tarihinde tereke elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi olduğundan ve mirasçılardan biri veya birkaçının zilyetliğinin tüm mirasçılar adına sürdürülmüş sayılacağından, davacının tek başına tescil isteyemeyeceği gibi diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmelidir.
    Paylaşımın veya zilyetliğin davacıya muris tarafından ölmeden önce devir ve teslim edildiğinin anlaşılması halinde, belirlenen hukukî ilişki dava tarihinden 20 yıldan fazla süre önce yapılmışsa sadece davacı yönünden, 20 yıldan daha az süre önce yapılmışsa bu takdirde diğer mirasçılar ile muris yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir” gerektiğine değinilmiştir.
    Mahkeme, bozma kararına uyarak davacıya dava dilekçesini açıklatmış, müdahil davacıları davaya usûlüne uygun dahil etmiştir. Mahkemece, davacı ve müdahil davacılar yönünden davanın reddine, davalı ve karşı davacı Hazinenin davasının kabulüne karar verilmiş ve krokide (A, B, C ve D) harfleri ile gösterilen yerlerin tarla vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, davacı vekili, müdahil davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil istemine ilişkindir.
    -3-
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1977 tarihinde yapılmış, taşınmaz taşlık ve çallılık olarak tapulama harici bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 09/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi