Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16637
Karar No: 2017/17751
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16637 Esas 2017/17751 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16637 E.  ,  2017/17751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı,davalının kardeşi olduğunu,... ilçesi, ... Mah. Ada no:353, parsel no:69,C:1, sayfa:1"de kayıtlı zemin kat 1 no’lu mesken ile 2 no’lu mesken ve Hacıhasan mah. ada no:78, parsel no:14, C:17, S:1604"de kayıtlı zemin kat 1 no’lu dükkanın tarafların babası olan muris ... oğlu ... ... adına kayıtlı olduğunu, davalının iki katlı ev vasfında olan taşınmaz ve dükkan vasfındaki taşınmazın üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesi için ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/409 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davasını açtığını, kendisinin oldukça eski bir yapı olan iki katlı eve ve diğer dükkan vasfındaki taşınmaza bir takım faydalı ve zorunlu masraflar yaptığını, kendisi tarafından yapılan ilaveler, bakım ve iyileştirmeler nedeniyle taşınmazların değer kazandığını, bu nedenle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/7 D.iş sayılı dosyası üzerinden mahallinde bilirkişi vasıtasıyla tespit yapıldığını,kendisinin yaptırdığı işlerin toplam maliyet ve harcamasının 85.750,00 TL olduğunun tespit edildiğini, muris ... ... veraset ilamındaki 1/4 miktarın da pay oranına göre davalının malvarlığında 20.930,00 TL ‘lik artışın ,kendisinin malvarlığında ise bu miktar kadar azalma meydana geldiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla 20.930,00 TL ile 391,50 TL tespit giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ,davacı olan kardeşi ve annesinin kendisinin yurt dışında bulunmasından istifade ederek davaya konu edilen iki mesken ile diğer dava konusu dükkanı muris ..."ın vefatından bu yana kullandıklarını ve taşınmazları kiraya verip kira geliri elde ettiklerini, bu taşınmazların kullanımından elde ettikleri kira gelirinden kendi hissesine isabet eden miktarı tarafına ödemediklerini, kendisinin taşınmazların gelirinden bugüne kadar bir fayda sağlayamadığını, ancak yapılması zorunlu ve taşınmazların kullanım ömrünü arttıran giderlerin kendisinden talep edilebileceğini, lüks sayılabilecek, taşınmazın ömrünü uzatmayan ve zorunlu giderlerden sayılmayan masrafların talep edilemeyeceğini, ayrıca bütün bu harcamaların taşınmazlardan elde edilen kira gelirleri ile yaptırıldığını,davacının gerçekte cebinden para harcayarak tadilatların hiç birini yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece;davanın kısmen kabulüne;13.250,00 TL zorunlu gider bedeliyle 338.55 TL tespit bedeli olmak üzere toplam 13.588,55 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların TBK"nun 77.maddesi (BK"nun 61.maddesi) gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir.
    Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir.
    Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır.
    Buna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümü için izlenecek yol şöyledir: Konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla davacı tarafından yapılan faydalı giderlerin yapılmış ve yapılmamış olması halleri için ayrı ayrı olmak üzere taşınmazın ihale ile yapılan (satış) gününde ve aynı koşullarla satılmasından elde edilecek gerçek sürüm değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran ihale ile yapılan satış bedeline uygulanarak, davacının yaptığı giderlerin ihale bedeline yansıma miktarı belirlenmeli, bulunacak bu miktardan davalının payına isabet eden miktara hükmedilmelidir. Yok, eğer giderlerin yapılmış olması haliyle yapılmamış olması halinde belirlenen değerler arasında bir fark olmadığının anlaşılması durumunda, giderlerin satış bedeline etkisinin olmadığı, dolayısıyla davalının bu giderlerin yapılması nedeniyle bir sebepsiz zenginleşmesinin bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmelidir.
    Mahkemece;dosya kapsamında alınan her iki bilirkişi raporu yukarıdaki yöntem izlenmeden hesaplanmış olup,hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı kuşkusuzdur.
    2-Bundan ayrı olarak,davalının aşamalarda bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının da alınan raporlar ile karşılanmadığı sabit olmakla,mahkemece yukarıda ifade edilen yönteme göre alınacak bilirkişi raporunda davalının aşamalarda ileri sürdüğü itirazların da irdelenmesi ve bu itirazları giderir nicelik ve nitelikte rapor alınması gerektiği de açıktır.
    Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen açıklamalar gözetilmek suretiyle alanında uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli,davalının aşamalarda ileri sürdüğü itirazlarını da karşılar nicelik ve nitelikte rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı vekili yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi