Esas No: 2021/10503
Karar No: 2022/4082
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10503 Esas 2022/4082 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10503 E. , 2022/4082 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 10/09/2020 tarih 2020/İHK-14938 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, 31/03/2018 tarihinde müvekkilinin kullandığı motosiklete davalı şirketin sigortalısı olduğu otomobilin çarpması şeklinde gerçekleşen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine başvurulduğunu ancak sigorta şirketi tarafından başvuruya olumlu cevap verilmediğini iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla 4.901,00 TL sürekli sakatlık ve 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulüne, 64.379,09 TL sürekli ve 6.430,05 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 70.809,14 TL’nin 27/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekili itirazlarının reddine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 31/03/2018 tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008- 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak, Dicle Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 10/10/2019 tarihli raporda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre % 7 oranında sürekli maluliyet tespit edilmiş ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince rapor hükme esas alınmış ise de, rapor hüküm vermeye elverişli değildir.
Buna göre maluliyet oranının tespiti açısından 31/03/2018 kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, önceki raporun da irdelendiği, üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından yeni bir rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre; 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16-13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.