Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16760
Karar No: 2017/17777
Karar Tarihi: 18.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16760 Esas 2017/17777 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16760 E.  ,  2017/17777 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, elektrik abonesi olan davalının elektrik faturalarını zamanında ödememesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2008/7430 takip sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, borçlunun icra takibine haksız ve dasyanaksız olarak itiraz ettiğini ve bunun üzerine takibin durduğunu belirterek, davalı borçlunun itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı kuruma ödenmemiş borcu bulunmadığını, dava konusu aboneliğin ilk olarak kendi adına tesis edildiğini, ardından bu aboneliğin dava dışı eşi adına devredildiğini, şayet kuruma herhangi bir boru olsaydı aboneliğin bir başkası adına devredilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nin 14.11.2013 tarih ve 2013/621 esas, 2013/19240 karar sayılı ilamı ile,
    "1-...Davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine...,
    2-Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve soruşturma, toplanan deliller hüküm vermeye yeterli değildir.
    Somut olayda dava konusu elektrik faturalarının davalı tarafın abonelik sözleşmesinden sonraki döneme ait olduğunun belirlenmesi ya da sözleşme dahilindeki abonelik borçlarının tümüyle ödenmiş olup yeni abonelik tesis edildiğinin kanıtlanması halinde davalı tarafın borçtan sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Ne var ki mahkemece davalı tarafın bu yöndeki savunması üzerinde yeterince durulmamış dava konusu aboneliğin halen kimin adına kayıtlı olduğu araştırılmamış, bilirkişi raporunda belirtilmesine rağmen abonelik talep kartonu getirtilmeden karar verilmiştir. Gerçekten dava konusu aboneliğe ilişkin borçlar başkası tarafından ödenmek suretiyle yeni bir abonelik yapılmış ve bu suretle mevcut aboneliğe son verilmiş ise bu yöndeki kayıtların davacı tarafı bağlayacağı kuşkusuzdur.
    O halde, bu yöndeki uyuşmazlığın açıklığa kavuşması için öncelikle işyerindeki tesisata ilişkin varsa yeni abonelik dosyası ve talep kartonu davacı idareden getirtilmeli, bundan sonra dosya yeniden aynı bilirkişiye verilerek bilirkişiden ek rapor alınmalı daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek davalının var ise sorumluğu duraksamasız belirlendikten sonra sonucuna göre bir hüküm verilmelidir." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonucunda, davalının dava konusu borcu davadan sonra ödediği ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, alınan bilirkişi raporuna göre davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan 4.038,72 TL asıl alacak, 8.226,63 TL gecikme zammı, 1.480,79 TL KDV olmak üzere toplam 13.746,14 TL alacaklı olduğu, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği, takip konusu alacağın likit olup davalı borçlunun icra takibine yönelik itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle, itiraz edilen asıl alacağın (4.038,78 TL"nin) %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
    Somut olayda, dava konusu alacak miktarı (likit) belirlenebilir olmadığı ve yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru değilse de, bu hususun giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK"nun geçici 3.maddesinin yollamasıyla HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "...itiraz edilen asıl alacağın 4.038,78 TL"nin %40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin çıkartılarak yerine "davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine," ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi