3. Hukuk Dairesi 2017/12619 E. , 2017/17796 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; adına tanzim edilen faturalarda abonelik tarifesinin üniversitelerin tabi olduğu ""resmi okul"" yerine ""resmi daire"" olarak uygulandığı, bu nedenle 2005 yılı için 20.577,10 TL- 2006 yılı için 25.982,88 TL fazladan tahsil edildiği iddia edilerek toplam 46.559,98TL"nin her fatura ödemesi tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ...; ... ve ... arasındaki işletme devir hakkı sözleşmesi nedeniyle öncelikle davanın ... yöneltilmesi gerektiğini, davaya konu faturaların zamanaşımına uğradığını, ayrıca tarifeler yönetmeliği uyarınca tarife değişikliğine zamanında itiraz etmeyen davacının bu durumu kabul etmiş sayılması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 22.259,48.TL alacağın her faturanın ödenmesi tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine; Dairemizin 01.10.2014 tarih, 2014/14962 E., 2014/12857 K. sayılı ilamı " ...davacı tarafından davalının temerrüde düşürüldüğü tarihin araştırılarak, bu tarihten itibaren faizin işletilmesi gerekirken, ödeme tarihinden itibaren faize karar verilmesinin doğru olmadığı ve ...davacı ile tacir olan davalı kurum arasında sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak sözkonusu olduğundan yasal faiz yerine ticari faize hükmedilmesinin de hatalı olduğu" gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; dava konusu faturaların ödenme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararın bozmaya uygun olduğunun anlaşılması karşısında; davacının tüm, davalının aşağıdaki bend dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yukarıda belirtilen bozma kararına uymuş olmasına rağmen bozma gerekleri mahkemece yerine getirilmemiştir.
Kural olarak mahkemece bozma kararına uyulmakla, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı Kararı).
Somut olayda; yerel mahkemenin 26/09/2013 tarihli kararı üzerine davalı taraf temyiz yasa yoluna başvurmuş ve Dairemizin 01.10.2014 tarih, 2014/14962 E., 2014/12857 K. sayılı kesinleşen ilamı ile; faiz başlangıcı ve türü bakımından yerel mahkemenin yanılgıya düştüğünden bahisle davalı lehine bozma kararı verilmiş, mahkemece bozma kararına uyulmuş, davalı lehine yasal faiz türü ve başlangıcı yönünden usuli müktesep hak oluşmuştur.
Ne var ki mahkemece; bozma ilamına uyulma kararı verilmiş olmasına rağmen, davalı lehine oluşan usuli müktesep hakka aykırı olarak, dava konusu faturaların ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
Bu nedenle; mahkemece, davalının temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılarak, temerrüde düşürülmüş ise temerrüt tarihinden, temerrüde düşürülmemişse dava tarihinden itibaren alacağın faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.12.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.