20. Hukuk Dairesi 2013/8287 E. , 2014/326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 102 ada 88 parsel sayılı 51.618,89 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ocak 1946 tarih ve 102 sıra nolu tapu kaydı ve gittileri uygulanarak fındık bahçesi niteliği ile davalılar ... ve ortakları adlarına tesbit edilmiştir.
Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu; ... ve arkadaşları, taşınmazdaki paylarının daha fazla olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
Davacı kişilerin vekili, 23.05.2002 tarihli oturumda, davacı ve davalı kişilerin, taşınmazı aralarında paylaştıklarını, müvekkillerinin kullandıkları bölümün daha fazla olduğu halde kadastro sırasında paylarının eksik yazıldığını belirterek, müvekkillerine ait olan bölümün ayrılarak müvekkilleri adlarına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra ... ve arkadaşları tarafından açılan davanın reddine, Orman Yönetimini davasının kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptal edilerek fen bilirkişisi tarafından düzenlenen ek krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen bölümünün orman niteliği ile Hazine adına, (B) harfi ile işaretlenen kesiminin tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.10.2010 gün ve 2010/1055 E. - 12826 K. sayılı kararı ile; taşınmazın (A) bölümü hakkındaki hüküm onanmış, (B) ve (C) bölümleri hakındaki hüküm ise bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece çekişmeli taşınmazın (C) harfi ile işaretlenen bölümü hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş, (B) harfi ile işaretlenen kesiminin kadastro paftasındaki ve memleket haritasındaki konumu itibariyle orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı yönünde gerekli inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
Çekişmeli taşınmazın kuzeyinde Kısacık Köyü arazisi bulunduğu halde Kısacık Köyünde bulunan parselleri gösterir şekilde çekişmeli taşınmazın geniş kadastro paftası kadastro müdürlüğünden getirtilip, bu paftaya göre komşu parsellerin tutanak ve dayanakları bulundukları yerlerden getirtilerek çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretlenen bölümünün 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık niteliğinde bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Diğer taraftan, ... ve arkadaşları vekili, çekişmeli taşınmazın taraflar arasında paylaşıldığı, müvekkillerine daha fazla yerin düştüğü halde kadastro tesbiti sırasında paylaşıma aykırı olarak müvekkillerinin paylarının eksik tesbit edildiğini iddia ettiği ve davalılardan ... ve ... 27.3.2002 tarihli oturumda 88 sayılı parselin 35 yıldır paylaşıma uygun olarak kullanıldığını bildirdikleri halde mahkemece davacıların iddiaları yeterince ve yöntemince araştırılmadan eksik inceleme sonucu, tarafların yokluğunda yapılan keşifte dinlenen bir yerel bilirkişi anlatımına değer verilerek yazılı şekilde karar verilmiştir.
- 2 -
Paylaşıma dayanan taraf, Medenî Kanunun 6. maddesi gereğince paylaşımın varlığını, paylaşım tarihini, paylaşıma bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını, paylaşımda paydaşlara verilen paylar ile bunların akıbetlerini, Kadastro Kanununun bölgede uygulandığı tarihe kadar paylaşımın bozulmadığını kanıtlamakla yükümlü olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15. maddesi uyarınca harici paylaşımın belgeler, bilirkişi ve tanık beyanları ile kanıtlanabileceğinden, mahkemece, paylaşıma dayanan taraftan bu konuya ilişkin delilleri sorulmalı, paylaşım yapılmışsa, paylaşımın yapılmadığını iddia eden tarafın bu taşınmazdaki payına karşılık ne aldığı, taşınmaz almışsa nereden aldığı ve kadastro sırasında kimin adına tesbit edildiği araştırılmalı, gerektiğinde ilgili tutanaklar getirtilip incelenerek bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu denetlenmeli, uzun süreli kullanmanın harici paylaşımın karinesi olabileceği, paylaşımda eşitliğin zorunlu bulunmadığı gözönünde tutularak çekişmeli taşınmazın (B) ve (C) ile işaretlenen bölümleri hakkında oluşacak sonucuna göre karar verilmesi] gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacıların davasının reddi ile;
Dava konusu ... İli, Merkez İlçe, ... Köyü, 102 ada 88 nolu parselde fen bilirkişi ...’ün 05.11.2008 tarihli ek rapor ve krokisinde (B) ile gösterilen 4004,19 m² kısma ve yine 05.11.2008 tarihli ek rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 2519,74 m² kısma ilişkin açılan davanın reddi ile fındık bahçesi niteliğiyle kadastro tesbit tutanağındaki gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından (B) ve (C) ile gösterilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ... Köyünün, ... Köyünden ayrılmasından önce ... Köyünde 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılıp 09.11.1977 tarihinde, itirazlara ilişkin kararların ise 17.05.1978 tarihinde ilân edilip orman sınırı içinde kalan taşınmazlar yönünden kesinleşen orman sınırı dışında bırakılan yerler hakkında Orman Genel Müdürlüğünün 17.10.1978 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 1978/455 sayılı dosyasında açtığı ve görevsizlikle kadastro mahkemesine gelen ve halen bu mahkemede 2002/202 sayılı dosyasında da devam eden orman kadastrosuna itiraz davası nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile daha sonra 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece bozma gereğince resmî belgelere dayalı olarak yapılan araştırma ve inceleme sonucu dava konusu 102 ada 88 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılarak, yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkındaki hükmün, dairenin önceki onama kararı ile kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, bu hususun hüküm kısmında belirtilmemesi infazda karışıklığı yol açabileceğinden doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükme 5. bent olarak, "5-Dava konusu 102 ada 88 nolu parselin krokide (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında verilen önceki kararın kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından yeniden karar verilmesine yer olmadığına" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 13/01/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.