3. Hukuk Dairesi 2016/13567 E. , 2017/17848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle, duruşma günü olarak belirlenen 19.12.2017 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı SGK Başkanlığı vekili Av. ... geldi. Davalı ... adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ... nezdinde 2004-2008 yılları arasında yürütülen klinik araştırmanın destekleyicisi olduğunu, 2012 yılında diğer davalı ... tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde, ödenen bazı giderlerin dava konusu klinik araştırma kapsamında olduğu ve araştırmayı destekleyen kuruluş tarafından karşılanması gerektiği ileri sürülerek davalı üniversitenin alacaklarından kesildiği, bu gelişme nedeniyle işlemiş faiz dahil olmak üzere toplam 183.492,25 TL"yi davalı üniversiteye ihtirazi kayıtla ödediklerini, akabinde yapılan araştırma sonucunda 29.786,12 TL tutarındaki giderlerin klinik araştırma kapsamında olduğunun ve bu tutarın üzerindeki kısmın fazladan ödendiğinin belirlendiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 100.000 TL"nin temerrüt tarihi olan 19.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; destekleyicisinin davacı şirket, araştırmacısının ise Prof. Dr. ... olduğu klinik araştırmanın 29.01.1993 tarih ve 21480 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yapıldığını, bu yönetmeliğin 8/f maddesinde; ""Araştırmanın her türlü hukuki ve mali sorumluluğu, araştırmayı yapan(araştırmacı) ve destekleyen kişi, kurum ve kuruluşlara aittir."" hükmünün yer aldığını, bu nedenle söz konusu araştırma sebebiyle diğer davalı SGK tarafından alacaklarından kesilen tutarın davacı şirket tarafından karşılandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı SGK Başkanlığı; tahsili istenen alacağın diğer davalı üniversite tarafından davacı şirketten talep edildiğini, bu nedenle kendisine husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, esas yönünden ise kurum müfettişi tarafından düzenlenen rapor üzerine bahsi geçen klinik çalışma kapsamında yersiz olarak ödenen tutarın ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanan yasal faizi ile birlikte diğer davalı üniversitenin hakedişlerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edildiğini, davacı şirketle bir anlaşmalarının bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu araştırmanın yapıldığı tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinden; araştırma sırasında yapılan her türlü masrafın destekleyici firma ve araştırmacı tarafından karşılanacağının anlaşıldığı, aldırılan bilirkişi raporu ile davaya konu ödemenin klinik araştırma kapsamında gönüllülere uygulanan laboratuvar testleri, muayeneler ve diğer tıbbi işlemlere ilişkin olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; imzalanan çalışma protokolü uyarınca, davacı şirket tarafından desteklenen ve davalı üniversitede görevli öğretim üyeleri tarafından gerçekleştirilen klinik ilaç araştırması nedeniyle ödenilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket; davalı SGK tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde, destekleyicisi olduğu klinik araştırmaya katılan gönüllülere, klinik araştırma öncesinde veya haricinde yapılan laboratuvar testleri, muayeneler ve diğer tıbbi işlemlere ilişkin giderleri ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davaya konu klinik araştırma ile ilgili olarak imzalanan çalışma protokolü incelenmediği gibi, davaya konu giderlerin nevi ile klinik araştırma kapsamında olup olmadıkları hususları da değerlendirilmemiştir. Rapor, bu haliyle hüküm vermeye yeterli değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece; gerekirse yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan gerçekleştirilen klinik araştırma ile ilgili olarak yapılan protokol ile bu protokol kapsamında yapılan giderlerin neler olduğu hususunda somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmalı, daha sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle ulaşılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hazırlanmış olan bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, 1.480 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.