MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yaralama, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1) Sanıklar ....ve ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan sanık ..."nın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2) Katılan sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılamanın aşamalarında ve değişmeyen beyanlarında katılan sanığın, jandarma görevlilerine karşı hakarette bulunmadığını savunması, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı huzurunda ifadeleri alınan ancak kovuşturma aşamasında dinlenmeyen tanıklar ..., ..., ... ve ..."ın katılan sanığın jandarma görevlilerine karşı hakaret içeren bir söylemine tanık olmadıklarını, sadece slogan attığını beyan etmeleri, buna karşın tanık ..."ın katılan sanığın jandarma görevlilerine karşı “TC köpekleri, faşistler” şeklinde sözler sarf ettiğini beyan etmesi, jandarma görevlilerinin de müşteki sanık sıfatıyla alınan beyanlarında kendilerine yönelik bu şekilde sözler sarf edildiğini ifade etmeleri karşısında, mahkemece tanıklar usulüne uygun şekilde duruşmada hazır edilip dinlenmeden, tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden ve hangi delile neden üstünlük tanındığı açıklanmadan CMK"nın 230/1-b maddesine aykırı olarak, yetersiz gerekçe ve eksik kovuşturma ile katılan sanık hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1) TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin düzenleme, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması karşısında, sanık hakkında bu madde gereğince hak yoksunluğuna hükmolunması,
2) TCK"nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
3) Sanığın adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyetinin bulunması karşısında, mahkemece infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükmün gerekçe kısmında tekerrür uygulanmasına ifadesine yer verilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında tekerrür uygulamasına ilişkin ifadeye yer verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine, 02/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.