9. Hukuk Dairesi 2014/8500 E. , 2015/22327 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram çalışma ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde uzun yol şoförü olarak 16.08.2004 tarihinde davalı ....."de çalışmaya başladığını, ancak daha sonra bu şirketin unvan değişikliği yapıldığını ve ...."nde aynı şekilde 16.11.2009 tarihine kadar en son net 2.000,00 TL maaş ile çalıştığını, ......"in ortaklarından ...."nin ....in yetkililerinin oğlu olduğunu, 16.11.2009 tarihinde davalılar tarafından iş akdinin fesih edildiğinin bildirildiğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, bayram ve yıllık izin alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili; davalı şirketler arasında hiçbir organik bağ ya da ticari bağ olmayıp, davacının birbirinden bağımsız bu şirketlerde farklı tarihlerde çalıştığını, davacının müvekkili şirkette 04.06.2009 tarihinde çalışmaya başladığını ve 20.08.2009 tarihinde istifa edeceğini bildiren 14.08.2009 tarihli dilekçesi ile işten istifa etmek suretiyle ayrıldığını, ayrıca tüm alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde ..... vekili; davacının 16.08.2005 tarihinde .... Şirketinde çalışmaya başladığını, 31.03.2007 tarihinde istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını, işten ayrılırken, kendi kişisel nedenleri ile işten istifa etmek istediğini bildiren bir dilekçe ile işten istifa ederek ayrıldığını ve bu tarihe kadar ....’de çalışmasından doğan tüm haklarını aldığını da beyan ve imza ettiğini, iki ay sonra tekrar şirkete gelerek iş başvurusunda bulunduğunu ve şirket tarafından tekrar 28.05.2007 tarihinde işe alındığını, bu çalışmasının da 05.02.2009 tarihine kadar sürdüğünü, 05.02.2009 tarihinde de istifa etmek suretiyle işten ayrılan davacının, tüm çalışma süresinde almış olduğu ücretin asgari ücret olduğunu, davacının asgari ücret üzerinde ücret aldığına ilişkin iddiasının doğru olmadığını, davacının her iki dönem çalışmasının da kıdem ve ihbar tazminatı hak etmeden sona erdiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, ayrıca tüm alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı, dava dilekçesinde işe giriş tarihinin 16/08/2004 olduğunu iddia etmiş, davalı Tasfiye Halinde ......... ise işe giriş tarihinin 16/08/2005 olduğunu savunmuştur. Davacı cevaba cevap dilekçesinde işe giriş tarihini 16/08/2005 olarak belirtmiş, davacının hizmet döküm cetvelinde de işe giriş tarihinin 16/08/2005 olduğu görülmüştür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının işe giriş tarihi 16/08/2004 kabul edilerek hesaplamalar yapılmıştır.
Davacının cevaba cevap dilekçesinde işe giriş tarihini 16/08/2005 tarihi olarak belirtmesine ve SGK kaydında da bu tarihin görünmesine rağmen mahkemenin işe giriş tarihini dava dilekçesindeki gibi 16/08/2004 tarihi olarak kabul etmesi ve davacının alacaklarının bu tarihe göre hesaplanıp hüküm altına alınması, HUMK. nun 74. (HMK. 26) maddesinde belirtilen taleple bağlılık kuralına aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Davacının işe giriş tarihi 16/08/2005 olarak hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır.
3-Dava, belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit-kısmi eda davası olarak açılmış olup, bu dava türüne göre kıdem tazminatı dışındaki alacak kalemleri bakımından dava dilekçesi ile istenen miktarlar bakımından dava, ıslah dilekçesi ile artırılan miktarlar bakımından ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilmiş olması da hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.