MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 84 parsel sayılı 39550 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 11488 m² yüzölçümlü Mayıs 1971 tarih 117 sıra numaralı tapu kaydı ile 40 dönüm miktarlı 962 tahrir nolu vergi kaydı uygulanmak suretiyle davalılar İlhan ve ... adına tesbit edilmiştir.
Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, Hazine taşınmazın miktar fazlasının zilyedlikle kazanılamayacağı, diğer davacılar ise taşınmazın kendi tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece; davacılar ... ... ..., ... ..., ... ve ... davasının reddine, davacılar Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın 07/11/2005 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli 6 nolu krokide (B) harfi ile işaretli 28021,67 m²’lik bölümünün Hazine adına tapuya tesciline, geriye kalan 11488 m²’lik bölümünün tarla niteliğiyle davalılar İlhan ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından miktar fazlası olarak Hazine adına tesciline karar verilen bölüm yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1971 yılında yapılıp 1973 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1977 yılında yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli 84 parsel sayılı taşınmaza kadastro sırasında uygulanan Mayıs 1971 tarih ve 117 sıra numaralı 11488 m² yüzölçümündeki tapu kaydının kuzey sınırının orman okuması ve kuzeyinde de orman bulunması nedeniyle 28021,67 m² bölümün miktar fazlası kabul edilerek Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve temyiz harcının istek halinde iadesine 13/01/2014 günü oy birliği ile karar verildi.