3. Hukuk Dairesi 2016/11205 E. , 2017/17927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; daya konu taşınmazda 6 blok 162 daireden meydana gelen ... adlı projeyi hayata geçirdiğini ve elektrik dağıtım ağına ihtiyaç duyulduğunu, davalı şirkete elektrik dağıtım ağının kurulması amacıyla 29.09.2010 tarihinde başvurulduğunu, cevap alınamadığını, ardından 01.02.2011 tarihli ihtarname gönderildiğini, davalının 15.02.2011 tarihli cevabında; dilekçenin tebliğinin kurumun devir aşamasına rastlaması ve o dönemlerde çalışan personellerin çoğunluğunun diğer kurumlara tayin aldırmaları nedeniyle dilekçeye cevap verilemediği belirtilerek bazı belgelerin eksikliğinden bahsedilmiş ve bu belgelerin eksikliğine rağmen bağlantı başvurusunun kabul edildiği, 2011 yılı programına alındığı ve söz konusu talebin 31.12.2011 tarihine kadar gerçekleştirileceğinin beyan edildiğini, ancak 31.12.2011 tarihine kadar bağlantı kurulmasını beklemenin kendilerini çok ciddi zararlara uğratacağından, davalının yapması gereken işleri davacının kendisinin yapmak zorunda kaldığını, dava dışı ... Elektik Ltd. Şti. den malzemeleri satın aldığını ve 31.000,00 TL ödeme yaptıklarını iddia ederek 31.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı tarafa gönderilen ihtarnameye cevabında, bağlantı başvurusunun dikkate alınarak enerji istenilen bölge için kapasite artırımı yatırımının programa sunulup şirket müdürlüğünce 2011 yılı yatırım programına alındığı, davacının ya yatırımı beklemelerini ya da yatırım programlarını beklemeksizin yapımını bitirdikleri 3 blok için ... A"dan, kalan 3 blok için de yapımını bitirdikten sonra ... B"den müstakil çıkış tesis ederek enerji alma hakkına da sahip oldukları hususunda davacı tarafa enerji temin seçenekleri sunulduğunu, davacı şirketin ikinci seçeneği tercih ettiğini, ... A"dan ve ... B"den müstakil çıkış tesis edilmesinin branşman(irtibat) hattı inşaa etmek olduğunu, bu hattın mülkiyetinin müşteriye ait olduğunu, davacı tarafın hiçbir zararının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı tarafından tesis edilen 135 m uzunluğundaki hattın Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca müşterinin dağıtım sistemine bağlandığı bağlantı noktasına kadar müşteri tarafından tesis edilen, müşterinin mülkiyetinde olan ve münhasıran müşterinin bağlantı talebinin karşılanması amacı ile kullanılan teçhizat (hat, kablo, direk, kesici ve ölçü sistemi v.b.) branşman hattı niteliğinde olup, bu hattın tesisinin müşteriye ait olduğu, branşman hattının tesisi müteriye ait olduğundan her iki trafodan da davacı tarafça inşaa edilen bloklara çekilen branşman hattı giderlerini davalının tazmin yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davada; davacı tarafından inşaa edilen siteye, yine davacı tarafça bir elektrik dağıtım ağının tesis edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacı tarafından inşaa edilen taşınmazlara yaptırılan elektrik dağıtım ağının branşman hattı olup olmadığı, bu ağın mülkiyetinin ve kurulması amacıyla yapılan masrafın kime ait olduğunun tespiti noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda mahkemece alınan 20.09.2013 tarihli ilk bilirkişi raporunda; ... dağıtım şebekesinin yetersiz kalması nedeni ile irtibat hattının .../B"nin çıkış panosundan alınması nedeni ile yapılan masrafın ilgili lisans sahibi firma olan davalı tarafça karşılanması gerektiği belirtilmiş, alınan 19.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda ise; bahse konu olan trafodan ... çekilen hattın branşman hattı olduğu ve bu hattın inşa ve finansmanının müşteri/davacıya ait olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle bilirkişi raporları arasında açık çelişki ve fark bulunmaktadır.
Kural olarak, bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez (HMK 266. md. vd.) .
Somut olayda; mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece; konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna, tüm belgeleri ve önceki raporları incelettirip, davalı tarafından bilirkişi raporlarına yapılan itirazlar da dikkate alınarak, özellikle; davacı tarafından inşaa edilen taşınmazlara yaptırılan elektrik dağıtım ağının branşman hattı olup olmadığı, bu ağın mülkiyetinin ve kurulması amacıyla yapılan masrafın kime ait olduğunun tespiti noktasında çelişkileri de giderecek nitelikte rapor hazırlanması sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.