3. Hukuk Dairesi 2016/11202 E. , 2017/17989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde birleşen davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı asıl davada; babasına ait ... Reklam adlı işyerinde sigortalı olarak çalıştığını, 20.06.2008 tarihinde davalı ..."a ait taşınmazda bulunan ... Ayakkabı adlı işyerinin tabelasını takmak üzere işyerine giderek tek katlı olan işyerinin üzerine çıktığını, enerji nakil hatlarının 12 parsel üzerinde bulunan bu işyerinin üzerinden geçtiğini, bina ile enerji nakil hattı arasında yaklaşık 2m mesafe bulunduğunu, yüksek gerilim hattının olması gerekenden daha alçakta bulunması ve bunun davacı tarafından fark edilme imkanının olmaması nedeniyle söktüğü profilin yüksek gerilimin çekim alanına girerek elektrik akımına kapıldığını, vücudunda yanıklar meydana geldiğini, hayati tehlike geçirdiğini belirterek, 10.000 TL maddi tazminat ve 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı birleşen davada; maddi zararlar ile devamlı iş göremezlik zararı olarak şimdilik 1.000 TL maddi zararın ve 20.000 TL manevi zararın davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ... 1. AHM"nin 2009/159 E. sayılı dosyasındaki davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı ...; olayda kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...; kazanın meydana geldiği taşınmazın adına kayıtlı olduğunu, kiraya verdiğini, davacıya iş yaptıranın kendisi olmadığını, belediyenin yapıya ruhsat verdiğini, kiracının gerekli tedbirleri almadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davalı ...; olayda sorumluluğu bulunmadığını, idari yargının görevli olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve görevli ... İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir..
1-) İş Mahkemeleri 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikteki özel mahkemelerdir. Yasal düzenleme 5521 sayılı Yasa’nın 1.maddesidir. Anılan maddede; işçiyle iş veren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur: a) Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren (ya da işveren vekili) olmalıdır, b) Uyuşmazlık iş sözleşmesinden veya İş Kanunundan kaynaklanmalıdır.
Somut olayda, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunmadığı, bu itibarla; gerek 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve gerekse İş Kanunu 1. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın çözüm yerinin İş Mahkemeleri değil genel mahkemeler olduğu açıkça ortadadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilmeksizin, mahkemece görevsizliğe ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-) Birleşen davalı ... bir kamu tüzel kişisidir. Kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davada ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUK 2.md )
Mahkemece; ... yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.