4. Hukuk Dairesi 2019/3068 E. , 2020/1388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... Mak. Tek. İnş. ve Boru Ekleme Parç. San ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Yapı ve Endüstri Mazemeleri Tic. ve San. Ltd. Şti.
aleyhine 07/06/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın husumet ve esas yönünden reddine dair verilen 05/06/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı dahil hiç kimseye borçlu olmadığını, buna rağmen davalı tarafın birden fazla kez haksız haciz yaparak müvekkilini zarara uğrattığını, yine bu hacizlerden birinde müvekkili şirkete ait iş yerine 07/06/2012 tarihinde ... 8. İcra Müdürlüğünün 2012/6562 esas sayılı takip dosyasından alınan talimatla ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/1666 talimat sayılı dosyasıyla haksız yere hacze gelindiğini, davacının haciz baskısı altında borçlu olmadığı 6.707,19 TL miktarında parayı tahsil ettiğini, müvekkili şirketin tam satış sırasında bilgisayarları kaldırılmasın diye ihtirazi kayıtla bu parayı ödemek zorunda kaldığını, söz konusu borcun müvekkil ile ilgisi olmadığını belirterek, maddi ve manevi zararlarının davalıya ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davacının aktif dava ehliyeti olmadığını, istirdat davasını sadece icra dosyasındaki borçlunun açabileceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların tacir olmasının davayı ticari dava kılmayacağı, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görev yönünden dava dilekçesinin reddine dair verilen kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28/01/2016 gün, 2015/14896 esas ve 2016/1211 karar sayılı ilamıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan Kanun maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olması gerektiği, bu nedenle mahkemenin görevli olduğu belirtilerek, uyuşmazlığın esası incelenmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Taraf sıfatı bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif
husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise; def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ... Makine Tesisat İnşaat ve Boru Ekleme Parçaları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile dava dışı ... Yapı Market Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin farklı tüzel kişiliklere sahip oldukları, buna rağmen ... 8. İcra Müdürlüğünün 2012/6562 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden gönderilen talimatla ... 3. İcra Müdürlüğünün 2012/1666 talimat sayılı dosyasıyla davalı ... Yapı Endüstri Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına 07/06/2012 tarihinde davacıya ait iş yerine hacze gelindiği, şirket yetkililerinin haciz baskısı altında icra memurlarına borç miktarı olan 6.707,19 TL"yi ödemek zorunda kaldığı, ancak ödemeyi yaparken haciz zaptına, haciz masrafları ile alacak miktarını iş yerinde haciz işlemi yapılmaması için dosyasına ödediklerini, borcu kabul etmediklerini, ilerde dava açıp geri almak kaydıyla haciz ve muhafazayı önlemek için yatırdırdıklarına dair ihtirazi kayıt düştükleri, buna mukabil, davalı şirketin haciz işleminin dava dışı 3. kişi konumundaki ... Yapı Market Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin borcundan dolayı davacı şirketin işyerinde yapılmasına dair haklı ve geçerli bir nedenin varlığını ispat edemediği anlaşılmaktadır. Şu halde; davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti bulunduğundan, davanın husumetten reddi doğru olmamıştır, her ne kadar mahkemece davanın husumetten ve esastan reddine karar verildiği yazılmışsa da esastan ret gerekçesi de açıkça belirtilip tartışılmaksızın hüküm oluşturulması HMK’nun 297. maddesine de aykırılık teşkil ettiğinden davacıya husumet düşeceği de gözetilerek maddi tazminat talebinin esası incelenip, tüm dosya kapsamı ve delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.