Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11152
Karar No: 2017/18060
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/11152 Esas 2017/18060 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/11152 E.  ,  2017/18060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; düğünde takılan takılar ve yaklaşık 5.000 TL tutarındaki nakit paranın davalıya teslim edildiğini, düğünden bir gün sonra müşterek evden ayrılarak ... ailesinin yanına geldiğini davalının da müşterek evde bulunan ziynet eşyalarını 8.500 TL karşılığında sattığını, daha sonra da kendisine geri vermediğini, takıların miktarlarını sayma fırsatının da olmadığını, davalı ile arasında şiddetli geçimsizlik nedeni ile davalının müşterek evden üç ay uzaklaştırıldığından müşterek evden ayrıldığını ileri sürerek, düğün gecesi takılan takıların kabaca yaklaşık olarak 5.000 TL olduğunu tahmin ettiği nakit para, 2 adet 24 ayar(adedi yaklaşık 900 TL), 3 adet 22 ayar (adedi yaklaşık 800 TL) 5 adet bileziğin, 1 adet Cumhuriyet altınının ( adedi yaklaşık 800 TL), 1 adet altın kolyenin ve irili ufaklı bir kısmı yarım bir kısmı çeyrek altınlar ( çeyrek altın yaklaşık 150 TL, yarım altın yaklaşık 300 TL) toplam 3.500 TL olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile altınlar ve nakit paradan kendisinin payına düşen 7.000 TL"nin davalıdan alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 08.05.2014 havale tarihli dilekçesinde; 2 adet 22 ayar altın ile 7 gram ağırlığında tel bilezik, 2 adet 22 ayar 9 gram ağırlığında bilezik, 1 adet 14 ayar altın kolye 3 gram ağırlığında, 1 adet 22 ayar 7 gram Ata Cumhuriyet altını , çeyrek altın adedi 1.75 gram tahmini 80 adet ve yarım altının adedi 3.5 gram tahmini 30 adet olduğunu beyan ederek; 22.06.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 9.311,50 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı; ziynetlerin miktar ve niteliğine ilişkin davacının beyanlarını kabul etmediğini, davacının ziynet eşyalarının tamamını aldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; ziynet eşyalarının davalıda kaldığı ve davacıya iade edilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 2 adet 22 ayar 18 gram setina bilezik 1.512,00 TL, 2 adet 22 ayar 14 gram 1.176,00 TL, 1 adet 14 ayar 3,50 gram zincirli kolye 241,50 TL, 13 adet 22 ayar 22,75 gram ziynet çeyrek altın 1.898,00 TL, 5 adet 22 ayar 17,50 gram ziynet yarım altın 1.460,00 TL, 1 adet 22 ayar 7 gram ziynet tam altın 584,00 TL ve düğünde takılan 1.300,00 TL takı parasının aynen iadesine, olmadığı takdirde toplam 8.171,50 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, düğünde takılan para ile ziynet eşyasının bedelinin iadesi talebine ilişkindir.
    I-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    II-) Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297.maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur.6100 sayılı HMK"nın 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
    Aynı kanunun 141/2.maddesinde ise "İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklinde düzenlenmiş olup, 176.maddesinin 1.fıkrasında ise, ıslah "Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir." şeklinde ıslahın kapsamı belirlenmiştir.
    ...nun 26.09.2011 tarih, 2011/1-364 E.-2011/453 K.sayılı ilamında "Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır." ilkesi benimsenmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde; davacının ziynet eşyalarının bedelini talep etmesine rağmen mahkemece ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, talep aşılarak hüküm kurulduğu belirlenmektedir.
    O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının talebine ilişkin hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak ve nitelikte HMK"nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi