4. Hukuk Dairesi 2019/2962 E. , 2020/1389 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine17/04/2012 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tespiti ve tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 02/07/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra noksan ikmalinin ardından dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, araç mülkiyetinin tespiti ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin ... plaka sayılı aracını satılığa çıkardığını, kendisini ... olarak tanıtan şahıs ile satış konusunda anlaştığını, şahsın davacıya ...’ye gel, yerimiz orada, gelirken vekalet getir, biz de İş Bankası’ndan parayı çeker sana veririz dediğini, belirtilen yerde buluşarak, gereken evrakları teslim ettiğini, şahsın yanındaki kişiyi göstererek yiğeni olduğunu söylediğini, sen aracını ver yiğenim de tamircide kontrol ettirsin dediğini, sonrasında banka şubesine geçtiğini, ancak ..."nın bu şubeye gelmediğini, aradığında telefonu açmadığını ve sonraki aramada telefonun kapalı olduğunu, bu sırada Hamza’nın ortağı olan ve bankaya birlikte geldiği şahsın da ortadan kaybolduğunu, hemen ...’da vekalet verdiği noteri aradığını, onun da acilen en yakın notere gitmesini söylediğini, Büyükçekemece’de notere gittiğinde bu oyalamalar sırasında aracın satışının yapıldığını öğrendiğini, davacının şikayeti üzerine açılan ceza davasında olayı gerçekleştirenlerden ..."nın sahte kimlik kullandığının anlaşıldığını, gerçek isminin ... olduğunu, ancak bu şahısların aracı önce ..."a sattıklarını, ardından ..."e ve son olarak da ..."ya aracın satıldığını belirterek, söz konusu aracın son kaydının iptali ile davacı adına trafiğe tesciline ve aracın davacıya iadesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı ... vekili; aracı sur oto adlı galeriden satın aldığını, işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle yaklaşık iki ay sonra aracı satın aldığı galerici vasıtasıyla satmak zorunda kaldığını ve aracı ..."ya sattığını olayla bir ilgisi olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili; dava konusu aracı ... 43. Noterliği"nin 22/09/2011 tarih ve 23663 yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ve Sur otomotiv adlı oto galeri ile yaptıkları "oto satış sözleşmesi" ile satıcı ..."den satın aldığını, davaya konu olayla bir ilgisinin olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili; hemşehrisi ..."nın araç satın aldığını, ancak kendi üzerine alamayacağını söylediğini ve sen memursun ağabey üzerine al sonra hemen geri alacağız dediğini, notere koltuk değnekleri ile götürüldüğünü, noterde de para almadığını geçici olarak aracı üzerine aldığını söylediğini, bir gün sonra da aracın tanımadığı ..."e satıldığını, aracın mağdur olan kişiye iadesi gerektiğini, davacı ..."ı bulup olayla ilgili kendisine yardımcı olacağını söylediğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, açılan davanın davalılar ... ve ... yönünden kabulüne, davalılar ... ve ... yönünden ise reddine karar verilmiş, davalı ... yönünden hüküm kurulmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297’nci maddesi uyarınca mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
Somut davada, yerel mahkemece, davaya konu olayın faili olarak gösterilen davalı ... hakkında açılan dava ile ilgili olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Hâl böyle olunca, mahkemenin HMK"nın 297’nci maddesini gözetmeden, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ve davalı ...’ın diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı ile temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istekleri halinde geri verilmesine 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.