20. Hukuk Dairesi 2013/9346 E. , 2014/579 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Orman Yönetimi, çekişmeli Büyük ... Köyü 1409 ve 1410 parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1410 parselin 455 m2"lik, 1409 parselin ise 3300 m2"lik bölümlerinin orman niteliğinde ..., kalan bölümlerinin tesbit gibi davalılar adlarına tesciline karar verilmiştir.
Kararın Orman Yönetimi ve ... tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesince uyuşmazlığın yörede ilk kez 1951 yılında yapılan orman kadastrosu değil, 1989 yılında yapılan aplikasyon haritası esas alınarak çözülemeyeceği, ilk orman kadastrosuna ait harita ve tutanakların esas alınması gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davanın kısmen kabulüne; 1409 parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2627 m2"lik bölümünün orman niteliğinde ... adına, bu parselin geriye kalan bölümü ile 1410 parselin tamamının tesbit gibi davalılar adına tesciline karar verilmiştir.
Bu karar da Orman Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/05/2010 tarih, 2010/ 5227- 6204 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Dairece bozulan 25.06.2002 gün ve 2002/1-1 sayılı kararda 1409 parselin 3300 m2; 1410 parselin ise 455 m2"lik (B) harfli bölümlerinin orman sınırı içinde kaldığı belirlenerek, bu bölümlerin orman niteliğiyle ... adına tescili yolunda verilen karar yalnızca ... ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmemiştir. Bu durumda bozma kararına uyulmakla, ... ve Orman Yönetimi yararına usûlî kazanılmış hak doğmuştur. Mahkemece, artık önceki hükümde orman olduğu belirlenen taşınmaz miktarlarına uyularak, fen bilirkişi krokisinde (B) işareti ile gösterilen bölümlerin ... adına tesciline karar verilmesi gerekir. " hükmüne yer verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilâmına uyulmuş; taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak 1409 parselin (B) harfli bölümünün koordinatlı alan hesabına göre 3330 m2 geldiği, yine 1410 parselin (B) harfli bölümünün de 455 m2 geldiğini belirten fen bilirkişisi raporu esas alınarak 1409 parselin (B) harfli 3330 m2; 1410 parselin (B) harfli 455 m2"lik bölümlerinin orman niteliğinde ...; 1409 parselin (A) harfli 9375.51 m2, 1410 parselin (A) harfli 12961.04 m2"lik bölümlerinin ise payları oranında davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, ... tarafından taşınmazların tamamının orman sayılan yerlerden oldukları, ayrıca, ... kanunî hasım olduğundan aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
- 2 -
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 13.10.1951 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1989 yılında yapılıp dava nedeniyle kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hükümden sonra 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden ve hükümden sonra yürürlüğe giren kanun değişikliğinden kaynaklanan bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün yargılama giderlerine ilişkin 2. ve 3. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine ikinci bent olarak “2-6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 16/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.