MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Düşme

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Dava konusu işgal ve faydalanma eylemiyle ilgili olarak 6831 sayılı Kanun’un 93/1. maddesi uyarınca kamu davası açılmasına, suç tutanağının 27.05.2005 tarihinde düzenlenmiş olmasına göre, sanık hakkında kurulan 14.11.2006 tarihli ilk mahkumiyet hükmünden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4. maddesinde belirtilen 5 yıllık asli zamanaşımının, CMK’nin 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 24.5.2010 tarihi ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği 12.1.2011 tarihi arasında durduğu kabul edilerek yapılan incelemede, karar tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece olağanüstü zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesi yerinde olmamakla birlikte sonuç itibariyle düşme kararı yerinde görülmekle tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Dava konusu yerde bulunan su kaptajı ile su borularının müsaderesiyle ilgili olarak mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararına yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.